Yönetim Sözlüğü
Lider Gidenler

Lider Gidenler

İster iş dünyasının size verdiği meşhur ünvanlardan birine sahip olun, ister herhangi bir topluluğun parçası. Simon Sinek’in de söylediği gibi “rütbe seni lider yapmaz”. Liderlik, tam olarak içinde bulunduğumuz topluluğa verdiğimiz ilham ve parçası olduğumuz kültürel dönüşüm ile ilgilidir. Üstelik bu ilham, sadece aktif olarak topluluğun içinde olduğumuz zaman ile sınırlı değildir. O topluluktan ayrıldığımızda ardımızda bıraktığımız kalıcı ve olumlu atmosfer, bireysel hayatlarda yaşanan etki ve topluluğun kapsayıcı dönüşümü ile ilgilidir. 

Detaylı bilgi için tıklayınız...

Bir Bilim İnsanı Gibi Çalışın

Bir Bilim İnsanı Gibi Çalışın

Yöneticiler her gün ürünler, müşteriler, kaynak tahsisi, çalışan ücretleri gibi birçok konu hakkında, daha önce eleştirel gözle hiç incelenmemiş, eleştirilmek şöyle dursun sorgulanmamış varsayımlara dayanarak kararlar alırlar. Yöneticilere hatalı olduğu ortaya çıkan uygulamaları neden sorgulamadıkları sorulduğunda sıklıkla duyduğumuz şey, “Bugüne kadar bunu bu şekilde yaparak hep başarılı oldum. Dolayısıyla başka bir şekilde yapmayı asla düşünmedim”dir. Ancak şüpheciler, uygulamaların altında yatan fikirlerin yanlış, kafa karıştırıcı, hatta maliyetli olduğunu ortaya koyduğunda, liderler varsayımları sistematik olarak test etmenin önemini kavrarlar.

Detaylı bilgi için tıklayınız...

Yeni Sözlük

Yeni Sözlük

Arkasia Etkisi: Daha iyi olan karara karşı hareket etme, kararı erteleme sorunu. İçsel kontrol veya irade zayıflığı.
Sosyal Anhedoni: Sosyal temaslara karşı ilgisizlik ve sosyal ortamlardan zevk almama sorunu. Sosyalleşmenin keyif ve tat vermemesi durumu.
Sedanter Yaşam Tarzı: Belirli bir düzey fiziksel aktivitenin altında yaşamak. Düzensiz veya fiziksel aktivitenin olmadığı hareketsiz, durağan yaşam tarzı.
FOMO (Fear of Missing Out) Sendromu: Z kuşağının sosyal medyaya ait güncel bilgi ve gelişmeleri takip edememe kaygısı, en son haberleri kaçırma korkusu.
Sosyotelizm (Phubbing): Akıllı telefon bağımlılığı türü. Herhangi bir ortamdayken bireyin ilgisini akıllı telefonuna vererek yüz yüze iletişimden kaçınması, kendisini ortamdan soyutlaması.
İmposter Sendromu: Bireyin başarısını hak etmediğini düşünmesi, başarısından ve becerisinden şüphe duyması. Kariyeri açısından sahtekâr olarak algılanmaktan korkması.

Yeni Sözlük İçerikleri

Detaylı bilgi için tıklayınız...

The Misinformation Virus

The Misinformation Virus

Why does this happen? According to Jason Reifler, professor of political science at the University of Exeter, we tend to take incoming information at face value, ‘because the existence of human society is predicated on the ability of people to interact and [on] expectations of good faith.’ Moreover, myths can take on subtle, crafty forms that feign legitimacy, making them hard to expose without careful analysis or fact checks. This means that those of us too dazed by the job of living to exert an extra mental effort can easily succumb to deception. And once a falsehood has slipped in and become encoded in memory – even weakly – it can prove remarkably sticky and resistant to correction.

Click for detailed information...

 

İş Yerindeki Modern Taylorizm İnsan Olmanın Değerini Düşürüyor

İş Yerindeki Modern Taylorizm İnsan Olmanın Değerini Düşürüyor

Taylor ve destekçileri, görevleri matematiksel olarak analiz edilebilen ve etkin üretimin formülüne dönüştürülebilen girdiler, çıktılar, süreçler ve işlemler olarak ayırmanın iyi yönlerinden bahsediyorlardı. On yıllar boyunca ve farklı endüstrilerde iş yerleri, işçiler ve üretim için zaman ve hız araştırmalarında onun teorilerine başvuruldu. Montaj hattı Taylorizmin en tanınmış örneğidir: İşçiler üretimin son aşamasındaki kısma katılarak, sürekli tekrar eden anlamsız görevlere dahil olurlar ve sonunda tüm bir ürünü tek parça haline getirirler.
 

Detaylı bilgi için tıklayınız...

Yönetim Düşüncesinin Evrim Dinamiği: Çevresel Determinizm mi, Düşünsel Derleme mi?

Yönetim Düşüncesinin Evrim Dinamiği: Çevresel Determinizm mi, Düşünsel Derleme mi?

Yirminci yüzyılın başında bilim haline gelen yönetim düşüncesinin geçen bir asırlık zaman dilimi içinde geçirdiği değişim ve gösterdiği ilerleme dikkat çekicidir. Yönetim düşüncesinin disiplin olarak bilim dünyasındaki yerini almadan önceki dönemleri bir kenara bırakılırsa, bilimleşmesinden sonra geçirdiği değişim çizgisinde, neredeyse her 20-25 yılda makro düzeyde yeni bir kuramın ortaya çıktığı görülmektedir. 1900’lü yılların başında “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” ile klasik dönemini yaşayan Yönetim Bilimi, sırasıyla 1930’lu yıllarda neo-klasik düşünceyi, 1950’li yıllarla modern teorileri ve 1980’li yılarda ise postmodern teorileri doğurmuştur.

Detaylı bilgi için tıklayınız...

 

Örgütsel Davranış: Kavram ve Kuramlar

Örgütsel Davranış: Kavram ve Kuramlar

İnsan yaşamının kaçınılmaz bir parçası olan organizasyonda birbirleriyle ilişkili ve sürekli değişen faaliyetler yürütülür ve insanların davranışları da organizasyonun performansını ve verimliliğini büyük ölçüde etkiler. Örgütsel davranış, organizasyon içindeki insanların davranışını etkileyen birçok faktörün anlaşılması ve tahmin edilmesine yardımcı olan kılavuzlar sağlar. Örgütsel davranış organizasyonun her kademesindeki çalışanların örgütsel hedeflere ulaşmak için nasıl davranacaklarına ve diğer insanlarla nasıl birlikte çalışacaklarına rehberlik etmektedir. Örgütsel davranış, insanların organizasyonlarda neler olup bittiğini açıklamalarına, analiz etmelerine ve anlamalarına yardımcı olan bir dizi araç (kavramlar ve teoriler) sunar.

Detaylı bilgi için tıklayınız...

 

Yönetim Biliminin Gelişimi

Yönetim Biliminin Gelişimi

Yönetim yaklaşımları, örgütlerdeki çalışanların nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önerilen düşünce sistemleridir. Yönetme olgusunun tarihini milattan önce 5000’lere kadar götürmek mümkündür. Günümüzde de geçerli olan planlama, örgütlenme, yürütme ve denetim gibi çeşitli yönetsel işlevlerin izlerini Sümer, Mısır, Çin, Arap ve Yunan uygarlıklarında bulabiliriz. Ancak, bu bölümde de ele alacağımız gibi, yönetim yaklaşımları genellikle 18. yüzyılın ortalarından bu yana gelişen kapitalist ekonomik sistemlerde ortaya çıkan özel sektör kuruluşlarının yönetimine dair önerilen yaklaşımlardır. Elbette bu yaklaşımlar kapitalist sistemlerdeki kamu kuruluşlarında, kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşlarında, hatta komünist ekonomik sistemlerdeki örgütlerde de uygulama alanı bulmuştur. Ancak, yönetim yaklaşımı dendiğinde genellikle kastedilen işletmelerin yönetimidir.

Detaylı bilgi için tıklayınız...

Repositioning Organization Theory: Impossibilities and Strategies

Repositioning Organization Theory: Impossibilities and Strategies

The concept of the impossibility of organization seeks to simultaneously critique the hegemony of contemporary discourses of management knowledge and explore strategic possibilities for different organizational futures. This book is therefore a passionate call for repositioning and repoliticizing organization theory. Böhm illustrates this project of repositioning by engaging with the organizational and political challenges currently faced by anti-capitalist and social forum movements.

Click for detailed information...

Yeni Kurumsal Kuram

Yeni Kurumsal Kuram

Kuramlar, doğal veya sosyal hayattaki olayların gerçekleşme biçimlerini anlamaya, düzenlilikleri keşfetmeye yönelik açıklamalardır. Dünyayı algılama ve yorumlama biçimimizi, yaşadıklarımıza verdiğimiz tepkileri şekillendirirler. Doğal ve sosyal çevremizdeki pek çok olay kuramsal açıklamalar vasıtasıyla soyutlanarak bileşenlerine ayrılır ve bu bileşenler arasındaki ilişkiler daha basit ve üzerinde düşünülebilir biçimlerde ifade edilir.

Detaylı bilgi için tıklayınız...