Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Eşitlik Teorisi

Motivasyon teorileri arasında süreç teorilerden varsayılan ve Adams, S. J., tarafından geliştirilen Eşitlik Teorisi’ne göre, bireyler, çabalarına karşılık elde ettikleri ödüller ile benzer işi yapan diğer bireylerin çaba-ödül durumlarını karşılaştırırlar. Temelinde adil davranış görme isteği olan teori kapsamında, çabaları ve ödülleri diğer bireylerinkinden az olan bireylerin, dengenin tekrar sağlanması ve eşitsizlik durumunun yarattığı rahatsızlığın giderilmesi için çeşitli yollara başvurdukları ifade edilir. Bireyin, işe olan bireysel katkısını, kendi ödül sistemini veya diğerlerinin çaba ve katkıları ile kendisini karşılaştırdığı bireyin kendisini değiştirmeye çalışırken, bireysel savunma mekanizmasını geliştirerek eşitsizlik durumundan uzaklaşmayı amaçlar. Özetle teori ile anlatılmak istenen, bireylerin tüm alanlarda eşitliği sağlamaya çalışmasıdır.
Dört temel kavrama dayanan teori kapsamında birey, denkliği ya da denksizliği algılayan kişi, öteki birey ise bireyin kendi çaba-ödül ilişkisini karşılaştırdığı diğer kişi ya da gruplar olarak ifade edilir. Örgüt içinde eşitlik durumu arayan bireylerin kendilerine adil davranıldığı duygusunu hissetmenin peşinde oldukları ve bu bağlamda girdi-çıktı hesabı yaparak söz konusu oranın dengeli olmasını bekledikleri belirtilir. Eğitim, zekâ, deneyim, yetenek, beceri, kıdem, yaş, cinsiyet, toplumsal statü vb. şeklinde sayılan girdiler, bireyin işine katkıları olarak ifade edilir. Ücret, yan ödemeler, kıdem tazminatları, ücret dışında sağlanan emeklilik hakları, toplumsal saygınlık vb. bireyin sağladığı hizmetler karşılığında elde ettiği ödüller, çıktılar şeklinde açıklanır. Girdilerin ve çıktıların birey tarafından nasıl algılandıklarına göre değerlendirildikleri vurgulanır.

Günün Kavramı

Eleştirel Teori

Eleştirel örgüt teorisi, örgüt teorisinin ekonomik ve politik yapı ve uygulamalar aracılığıyla bazı gruplar üzerinde hakimiyet kurulmasına ve bu grupların kapitalist çıkarlar doğrultusunda sömürülmesine yol açtığını iddia eder. Hareket noktasını Marx, K.’tan alan teorinin amacı, yabancılaşan emeğin özgürleşmesi ve toplumsal dönüşümün yaşanması başka bir ifadeyle toplumu ve sosyal gerçekliği güçlü kesimlerin ideolojik yönetim baskısından kurtararak özgürleştirmektir. Yaklaşım, toplum ve örgütler üzerinde baskıcı düzene, içsel tutarsızlıklar içerdiği ve özgürleştirmeci politikalara fırsat vermediği için karşı çıkar. Marx, K., tüm sosyal dünyadaki nesnelleştirmeleri insan ürünü olarak ele alarak, bireyin bilinci sayesinde toplumun özgürleştiğini savunur. Başka bir ifadeyle yaklaşım, sosyal değişimler aracılığıyla bireyin de özgürleştirilebileceğini belirtir. 

Ekonomi yerine kültüre odaklanmayı anlatan teorinin önde gelen düşünürleri arasında Adorno, T. W., Fromm, E., Horkheimer, M., Marcuse, H. ve  Habermas, J. yer alır. Yaklaşımın, çağdaş topluma karşı direnişi, onu şekillendiren kapitalizme yönelik bir meydan okumayı içermesinin yanında, pozitivist ve teknokratik zihniyete karşı olarak geliştiği de söylenir.  Özgürleştirici akılcılık ve baskıdan uzak, eşitlik ve adaletin ön planda olduğu durumu ifade etmek için kullanılan yaklaşımın amacı, baskının olmadığı, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu toplumlar ve örgütler yaratmaktır.
 

Bunu Biliyor muydunuz?

Fayol Köprüsü

Fayol, H.’nin ortaya koyduğu örgüt yapısı ile ilgili olan yönetim ilkelerinden en üst yönetim kademesinden en alt kademeye kadar uzanan komuta zincirini ifade etmek için kullanılan hiyerarşinin, iletişim ve haberleşmede kumanda zincirinin aksamaması için kurulan iskele tahtaları ile birlikte paralel şekilde oluşturulması “Fayol Köprüsü” olarak ifade edilir.
Fayol, H.’ye göre hiyerarşi, haberleşme ve diğer ilişkilerin de takip edildiği en üst yönetim kademesinden en alta doğru kurulan kumanda zinciri olarak ifade edilir. Örgüt büyüklüğüne göre değişen örgüt içi iletişimin hızına bağlı olarak sözü edilen hiyerarşinin, aynı kademedeki işgörenlerin, kendi üstleri ile kurdukları iletişimden ayrı olarak doğrudan birbirleri ile iletişim kurabilmelerini içerdiği belirtilir. Örneğin, yazılı iletişimin karşılıklı görüşmelerle tamamlanarak, düşünce alışverişine elverişli ortamın oluşturulmasının işgörenlerin örgüt ile uyumlanmasına fayda sağladığı savunulur. Bu bağlamda, Fayol, H.’nin örgüt içindeki hiyerarşinin ihtiyaç dahilinde genişletilebileceğini ifade ederek, örgüt içi yatay iletişim mantığını “Fayol Köprüsü” ile anlattığı görülür.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Popüler Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner