Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Argyris, C.

Örgütler belirli hedeflere ulaşmak için geliştirilen işbirlikçi faaliyetler ile bireyler gibi olgunlaşma evreleri olan ve bireysel kısıtların üstesinden sözü edilen olgunlaşma evreleri ile gelebilen sistemlerdir. Örgütlerin devamlılıkları bireylerin örgütsel işbirlikçi faaliyetlere sağladıkları bireysel katkılar ile sağlanır. Argyris, C.’ye göre örgütün temel biçimsel özellikleri bireylerin olgunlaşmasında engel teşkil ederken kendilerini geliştirememelerine de neden olur. Argyris, C. işbölümü, önderlik, emir-komuta zinciri ve denetim alanı gibi temel örgüt ilkelerinin, olgun bireylerin nitelikleri ile örtüşmediğini belirtirken, örgüt yapılarının doğaları gereği bireylerin; özgün yanlarını baskılayarak, sosyal yönlerini kısıtlayarak ve yeteneklerini denetim altında tutarak yabancılaştıklarını savunur. Temel örgüt ilkelerinin olgun insanların niteliklerine zıt olmasının; çalışan tepkisi ile mücadele etme, işi terk etme, yalandan çalışma, vurdumduymazlık vb. sonuçlar doğurduğuna dikkat çekilir.
Argyris, C. deneylerinde, örgüt içinde bireylere yükselme ve serbest yetki kullanma olanağının verilmesi ile güdülemenin örgütsel amaçlara ulaşmada önemli rolü olduğunu ispat etmeye çalışır. Örgüt içinde sorumluluk alanları artan bireylerin olgunlaşarak, kendileri ve örgütlerine daha faydalı oldukları ifade edilir. Argyris, C. geliştirdiği Olgunlaşma Kuramı’nda, bireylerin örgütlere değil, örgütlerin bireylere hizmet etmelerini sağlama yolunda bir bilinç oluşturmanın daha önemli olduğuna vurgu yapar.

Günün Kavramı

Algısal Yanılgı

Kontrol sağlama, öz saygıyı koruma ve kendini sunma işlevleri atıflarla sağlanır. Bireyler diğerlerinin davranışlarını anlamak ve çevrelerini daha iyi algılamak için sözü edilen davranışlara nedensellik yükleyerek algılamada yaygın olarak kullanılan kısa yollara başvururlar. Yanılgı ve önyargılar ile bireyler hakkında yargıya varılırken oluşan algılama eğilimi, daha çok kişisel ve içsel etmenlerle ortaya çıkarak algısal güçlüğe neden olur.

Bunu Biliyor muydunuz?

Durkheim, E.

Durkheim, E. toplumsal olanın bireysel olan üzerinde önceliği olduğunu ve toplumun bilimsel düzeyde incelenebileceğini, ek olarak toplumsal sorunların bireylere dayandırılabileceğini belirtir. Başka bir ifadeyle sosyal olguları, objektif gözlemlerden yararlanarak bilimsel analiz ile açıklamanın önemine vurgu yapar. 
Toplumun gözlem ve ölçme ile araştırılması gereken toplumsal olgulardan (ahlak, kolektif bilinç, maddi olmayan toplumsal akımlar vb.) oluştuğunu anlatarak sosyolojiyi bir disiplin olarak ifade eder. Toplumsal olguların bireylerin yaşamları üzerindeki kısıtlayıcı etkisinden bahsederek, kendi gerçeklikleri ile incelenmeleri gerektiğini belirtir. Başka bir ifadeyle, toplumsal olguların şeyler olarak incelenmesi gerektiğini ve toplumların bireylerin yaşamlarından daha fazla bir şey ifade ettiğini öne sürer. 
Durkheim, E.’nin, modern endüstriyel toplumun ürettiği yeni bir dayanışmaya vurgu yaptığı görülür. Düşük düzeyde işbölümünün bulunduğu, inançlarla birbirine bağlı geleneksel kültürlerde yer alan kolektif bilinç ile ortaya çıkan mekanik dayanışma iken organik dayanışmanın, işbölümü ile düzenlenen ve karşılıklı bağımlılığa dayalı şekilde oluştuğunu ifade eder. Mekanik dayanışmanın baskıcı yasalarla, organik dayanışmanın ise onarıcı yasal sistemlerle ilişkili olduğunu belirtir.
Örgüt teorisinin gelişimine katkı sağlayan Durkheim, E.’nin, hiyerarşi ve görev tanımlarında var olan karşılıklı bağlılığa vurgu yaptığı, formel ve informel örgütler arasındaki farkı ortaya koyduğu ve toplumdaki işbölümünü tetikleyenin uzmanlaşmadaki artış olduğunu vurguladığı görülür. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner