Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Çift Etmen Teorisi

Çift Etmen Teorisi, işgörenlerin işten beklentileri ile etkin ve verimli çalışmalarını sağlayan iş yeri koşullarını araştıran Herzberg, F. tarafından motivasyona, teşvik edici (özendirici) araçlar yönünden yaklaşılarak oluşturulmuştur. İşgörenlerin işe ilişkin tutumlarının başarı ve başarısızlıklarını belirlediklerinin kabulü ile ortaya konulan teori, motivasyon-hijyen teorisi olarak da adlandırılır. 
Örgüt içindeki işgörenlerin ihtiyaçlarının, hijyen (sağlık) ve motivasyon (güdüleyici, motive edici) olarak ifade edilen iki grup faktör ile açıklandığı vurgulanır. Örgüt için yaşamsal nitelikte oldukları ve asgari faktörler olarak kabul edildikleri belirtilen hijyen faktörlerinin, iş çevresindeki her türlü öğeyi kapsadığı ifade edilir. Hijyen faktörlerinin; işletme politikaları ve yönetim biçimi, çalışma koşulları, iş güvenliği, ast-üst ilişkileri (yönetici rolü, statü) ve ücret düzeyi (maaş) vb. iş çevresine ilişkin unsurlar bağlı olduğu görülür. İşgörenlerin tatminsizliklerini ortadan kaldırırken tam olarak güdülenmelerini sağlayan güçte olmayan hijyen faktörlerinin yanında, başarma ve psikolojik gelişme ihtiyaçları ile bağlantılı olan motivasyon faktörlerinin devreye girdikleri kabul edilir. İşin doğası ile ilgili olan motivasyon faktörlerinin; tanınma, yetki ve sorumluluk üstlenme, takdir edilme, başarı kazanma, işin çekiciliği, ilerleme ve yükselme (terfi) olanakları vb. olarak ele alındıkları görülür. 
Çift Etmen Teorisi’nin kısıtları arasında; işgörenleri motive edici unsurların karmaşıklığı, kişiden kişiye değişiklik göstermeleri başka bir ifade ile tatmin ölçütlerinin yetersizliği ve genelleme yapmak için de kâfi gelmemeleri gerekçeleri ile kullanılan yöntemin sınırlılığı, değerlendirmelerin yorumlardan yola çıkılarak yapılması, iş tatmini ve verimlilik arasındaki ilişkinin yeterince irdelenmemesi yer alır. 

Günün Kavramı

Follet, M. P.

Follet, M. P.’nin, işgörenlerin yönetime katılmaları, çalışma barışı, örgütsel demokrasi, güç vb. konular üzerinde durarak Neo-Klasik Yaklaşım’a ait görüşleri savunduğu görülür. İşi, en iyi yapanların bileceklerini vurgulayan Follet, M. P., iş analizleri sürecine işgörenlerin dahil edilmelerinin önemine dikkat çeker. Buna ek olarak Follet, M. P., işgörenlerin iş hakkında sahip oldukları kritik önemdeki bilgi ve beceriler sebebiyle işle ilgili yetkinin işgörenlerde olmasını, yöneticilerin işgörenlere koçluk yapmasını önerir. Follet, M. P., etkili karar verme süreci açısından yöneticilerin işgörenlere katılım imkânı vermeleri, inisiyatif tanımaları ile işgörenlerin çalıştıkları örgüte katkılarının artacağını savunur.
Grup kavramına önem vererek, bireylerin kendi benliklerini grup içinde kazandıklarına dikkat çekerek, grupların kendi üzerlerinde denetim yapma kapasiteleri olduğunu belirten Follett, M. P. ortak sorumluluğun, gruplara sorumluluk verilmekle sağlanacağına dikkat çeker.  Yönetimi toplumsal bir süreç olarak tanımlayan Follett, M. P., güç ile yetki arasındaki ayrımı ortaya koyarak, gücün bireyin kendisinden kaynaklandığını, yetkinin ise işgal ettiği mevkiden geldiğini belirtir. Follet, M. P.’ye göre iyi insan ilişkilerinin, emir altında çalışma yerine birlikte çalışma izleniminin yaratılması ile oluşarak, tarafların birbirlerini daha iyi anlamları ile olası çatışmaların yapıcı sonuçlar ortaya çıkaracağını vurgular. Follet, M. P.’nin yetki ve güç konularının yanında, liderlik, çatışma ve koordinasyon kavramlarına katkı sağladığı görülür. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Çağdaş Yönetim Yaklaşımları

Çağdaş Yönetim Yaklaşımları’na göre örgütler, sosyoekonomik çevrede meydana gelen, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçiş olarak da tanımlanan değişimlere göre şekil alırlar. Bu bağlamda, bürokratik akıl yerine örgüt kültürünün öne çıktığı sözü edilen örgütlerde, post-modernizmin temel niteliklerinden olan belirsizlik, çelişki, çok kültürlülük ve kaosun yansımaları görülür. 
Örgütleri anlama çabasına yönelik olarak, içinde bulunulan dönemin örgütlere getirdiği bakış açılarına göre ortaya çıkan Çağdaş (Post-Modern) Yönetim Yaklaşımları arasında; “kaynak temelli/tabanlı görüş, kaynak bağımlılığı, işlem maliyeti, vekalet teorisi, yol bağımlılığı, örgütsel ekoloji, kurumsallaşma, yeni kuramsallaşma, eleştirel kuram, kaos ve karmaşıklık, komplekslik, kuantum, örgütsel strateji yaklaşımları ile toplam kalite yönetimi, değişim mühendisliği, personel güçlendirme vb.” yer almaktadır. Çağdaş Yönetim Yaklaşımları, geleneksel teorilere ait kavramların öne çıkarılarak yeniden adlandırılmaları ile oluşturulmuşlardır. Sözü edilen yaklaşımların yönetim teorileri endüstrisine hizmet etmelerinin yanında, Sanayi Devrimi sonrası meydana gelen iktisadi ve sosyal değişimlerin etkileriyle oluşan örgütsel yapılarda ortaya çıktıkları görülmektedir. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner