Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Etik

Etik, bireylerin değerleri ile doğrudan ilişkili olan, değer yaratan ve değerin taşıyıcısı olarak kabul edilen önemli bir disiplin olarak tanımlanır. Etik; ahlaki görüş ve öğretileri irdeleyip sınıflandıran, mevcut benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koyarak değerlendiren felsefe disiplini olarak kabul edilirken, ahlak; birey, grup ve toplum düzeyinde yaşananlar şeklinde ifade edilir. Bireylerin kabul ettiği norm ve kurallar bütünü olan ahlak, olgusal ve tarihsel olarak yaşanan bir pratik şeklinde ve yerel vurgusu ile anlatılırken, etik; sözü edilen eylemin teorisi şeklinde ve evrensel olarak açıklanır.
Etik kavramının kişi, grup, kültür, örgüt veya dış çevre kaynaklı birçok faktörden etkilendiği kabul edilir. Örgüt etiğinin, karmaşık manevi ve ahlaki sorunları çözmede uygulandığı görülür. İş ilişkilerinde doğru ile yanlış veya iyi ile kötü durumların netleştirilmesini sağladığı vurgulanır. Davranışın etik olduğunun değerlendirilmesindeki standartları belirlediği ifade edilir. Etik karar verme ilkelerinin; hak, adalet, evrensellik, görev, faydacı yaklaşım ve görecelik çerçevesinde ele alındığı belirtilir.

Günün Kavramı

Çatışma

Çatışma, bireyler veya gruplar arası ilişkilerdeki etkileşimin sonucu olarak çeşitli nedenlerle yaşanan bir anlaşmazlık veya gerilim durumunu ifade eder. Bireylerin beklentilerinin uyuşmazlığı, amaçlar, davranış ve tutumlardaki farklılıklar, iletişim aksaklıkları çatışmanın temel nedenleri arasında yer alır. Başka bir ifadeyle çatışmanın, taraflar arasındaki çekişmeyi içeren sosyal bir etkileşim sürecini ifade ettiği vurgulanır. Çatışmaların; "potansiyel, algılanan, hissedilen ve açık çatışma" şeklinde yaşandıkları belirtilir. Farklılıklardan doğan tartışmanın rekabeti getirmesi sonucu ortaya çıkan çatışmanın aşamaları ise; "beklenti, ifade edilmemiş farklılık, tartışma ve açık anlaşmazlık" olarak ifade edilir. Tarafları açısından ortaya çıkan çatışmaların; bireysel (içsel), bireyler arası, grup içi, gruplar arası ve örgütler arası düzeylerde meydana geldikleri kabul edilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Bürokrasi Yaklaşımı

Weber, M. bürokrasiyi, en etkili ve verimli çalışma düzenini ifade eden bir yönetim aygıtı olarak belirtir. Toplum üzerinde etkisi olduğu görülen ve bir egemenlik anlayışı şeklinde kabul edilen bürokrasi, belirli özellikleri taşıyan etkin bir örgüt yapısı olarak ele alınır. Örgütlerin yönetsel ve örgütsel ilişkilerinin nesnel ve rasyonel ilke ve esaslara dayandırıldığı ideal örgüt yapısı olarak ifade edilir. Klasik Yönetim Yaklaşımları’nın sonuncusu olarak, 1864-1920 yılları arasında Alman sosyolog Weber, M.’nin görüşlerinden çıkarılan yaklaşım olarak nitelendirilir. Weber, M.’ye göre örgütlerin, sanayileşen ve gelişen batı toplumları için yetersiz duruma geldikleri ve zaman içinde bürokratik yapılanmaya sahip büyük çaplı örgütlere dönüştükleri belirtilir. Bürokratik Yaklaşım’a göre belirlenen ilkelerin izlenmesi ile etkin, ideal, bireye göre değişmeyen ve rasyonel bir örgüt yapısının oluşacağına inanılır. Sözü edilen ilkelerin bürokrasiyi, geleneksel idari yapıların üstesinden gelemeyeceği oldukça karmaşık işleri yapmaya egemen kıldığı ifade edilir. Weber, M. bürokratik örgüt modelinde resmi ve yasal yetki üzerinde durmuş ve yetkiyi; geleneksel (doğuştan gelen), karizmatik (sonradan kazanılan) ve bürokratik/yasal (seçim veya atamayla kazanılan) yetki olarak tanımlamıştır. Dönemin dinamikleri ile örtüşen bürokratik ilkeler izleyen dönemde yeteri kadar esnek olunmaması, işbölümü ve hiyerarşinin fazla olması, örgüt içi işgörenin sosyal ve davranışsal yönüne değinilmemesi sebepleriyle eleştirilmiştir.  

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner