Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Fayolizm

Fayolizm, yönetimin temel fonksiyonlarının belirlendiği, yönetim ilkelerinin ortaya konduğu ve yönetimin tüm alanları ile ilgili tekniklerin geliştirilmesi amacıyla örgütün bir bütün olarak ele alınarak, örgütsel ekonomik etkinliğin öneminin vurgulandığı bir akım şeklinde ifade edilir. Fayolizm akımının öncüsü olan Fayol, H.’nin geliştirdiği Yönetim Süreci Yaklaşımı’nda yönetim faaliyetlerini planlama ile başlayan ve kontrol fonksiyonu ile biten bir süreç olarak tanımladığı ve başka bir ifadeyle yönetimin güçlü bir yöneltme ve kontrol işlevi olarak görülmesini amaçladığı görülür. 

Günün Kavramı

Chicago Okulu

Chicago Okulu, sosyoloji biliminde yoğunlaşarak oluşturulan disiplinlerarası niteliğe sahip çalışmalar ve sembolik etkileşimcilik alanında yapılan araştırmalar ile örgüt teorisi kapsamında ortaya konulan bilimsel bir akım olarak kabul edilir. Chicago Okulu kapsamında, örgütsel aktörler arası etkileşimin örgütsel yaşamı şekillendirmesi konusuna odaklanılarak, sembolik etkileşimcilik kaynaklı örgüt teorisi çalışmalarına zemin hazırlandığı görülür.
Pragmatizm felsefesine dayanan Chicago Okulu teorisyenleri arasında; Dewey, J., Herbert, M., Blumer, H., Hughes E., Park, R. E. VE Mead, G. H. gibi sosyologların yer aldığı görülür. Örgütsel olguların bireylerin eylemlerini şekillendiren ve karşılıklı iletişimleri sonucu oluşan ortak anlamlarına dayalı kolektif eylemler oldukları savunulur. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Bürokrasi

Bürokrasi, rollerin, görevlerin, denetim ve yaptırımların hiyerarşi çerçevesinde tanımlandığı bir örgüt sistemidir. Bürokrasi, işgörenlerin sözü edilen kurallara ve ilkelere uygun olarak davranmalarını gerekli kılan ve eylemlerinden sorumlu olduklarını ortaya koyan bir çeşit örgüt yapısı olarak ele alınır. Bürokrasi, örgüt içi uzmanlaşma ile yapılan operasyonel görevler, departmanlarda gruplandırılmış işler, merkezi yetki, dar denetim alanı ve komuta zincirini takip eden karar alma ile karakterize edilir. 
Marx, K. tarafından ortaya konulan bürokrasi kavramı, toplumda egemen sınıfların çıkarlarına hizmet eden ve mevcut düzeni meşrulaştıran bir aygıt olarak ele alınır. Egemen sınıfın toplumun diğer sınıfları üzerinde uyguladığı hakimiyet aracı olan bürokrasi, örgütlerde ekonomik ve yönetsel sorumlulukları yerine getirmek için kullanılır. Weber, M. ise bürokrasiyi, büyük ölçekli örgütlerin daha etkili çalışmasını sağlayan bir örgüt sistemi olarak tanımlayarak, örgütlerin daha fazla değer yaratmalarına hizmet ettiğini ortaya koyar. Weber, M. örgütlerin büyüklüklerinin arttıkça daha bürokratikleşen bir yapıya sahip olma eğilimlerinin olduğunu ileri sürerek, ideal tip bürokrasinin, rasyonellik ve verimlilik için benimsenmesi gereken bir anlayış olduğunu belirtir. Weber M.’nin bürokrasi tarifinde işgörenlerin örgüt için gerekli olan beceri ve yeteneklerin toplamı olarak görülmeleri ile bir makine olan örgütün dişlileri haline geldikleri ifade edilir. Weber, M. bürokrasinin, sanayi toplumunun yaşam tarzına hizmet eden bir egemenlik anlayışı ve vazgeçilmez bir yönetim mekanizması olduğunu belirtirken, bireye daha özgür ve bağımsız bir anlayış sağlayan Aydınlanma Çağı ile çeliştiğini de ifade ederek, kavramın bireysel bir analiz perspektifinden değerlendirilmesi gerektiğini vurgular. 
 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner