Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Fayolizm

Fayolizm, yönetimin temel fonksiyonlarının belirlendiği, yönetim ilkelerinin ortaya konduğu ve yönetimin tüm alanları ile ilgili tekniklerin geliştirilmesi amacıyla örgütün bir bütün olarak ele alınarak, örgütsel ekonomik etkinliğin öneminin vurgulandığı bir akım şeklinde ifade edilir. Fayolizm akımının öncüsü olan Fayol, H.’nin geliştirdiği Yönetim Süreci Yaklaşımı’nda yönetim faaliyetlerini planlama ile başlayan ve kontrol fonksiyonu ile biten bir süreç olarak tanımladığı ve başka bir ifadeyle yönetimin güçlü bir yöneltme ve kontrol işlevi olarak görülmesini amaçladığı görülür. 

Günün Kavramı

Büropatoloji

Büropatoloji, Bürokrasi Yaklaşımı’na yöneltilen eleştirilerden biri olarak kabul edilir. Thompson, V.A. tarafından, örgütsel değerlerin diğer değerlerin önüne geçtiği durumlarda ortaya çıkan bir hastalık olarak nitelendirilir. Örgüt yapılarında, her bireyin kendini, bürosunun önemli ve vazgeçilmez bir elemanı olarak görmesi fikri ile oluşan büropatoloji, otorite, güç ve mevki istismarları, kanunsuzluk, sabotaj gibi sorunların mevcut olduğuna işaret eder. Bu yapılarda yer alan sorunlar arasında; yeniliğe direnme, büronun iyileştirilmesine karşı durma, örgüt üyelerine karşı davranışlarda tarafsızlık ve gayri şahsilik ilkelerinin uygulanmaması sayılabilir. Sistemde varlığı tespit edilen büropatolojinin işaret ettiği problemin, bireylerin hatalarından değil, örgütün yapısının bireyi hata yapmaya zorlamasından kaynaklandığı ileri sürülür. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Durumsallık Yaklaşımı

Çevresel belirsizliğin en önemli unsur olarak kabul edildiği Durumsallık Yaklaşım’ında örgütün çevreyi değiştiremediği, çevredeki değişime yapısında değişiklikler yaparak uyum sağlamaya çalıştığı görülür. Durumsallık Yaklaşımı’nda, örgütü oluşturan alt sistemlerin birbirleriyle ve örgütün tümüyle olan ilişkileri incelenirken, örgütün iç ve dış çevresi ile uyumunun önemi de vurgulanır. Yaklaşımda örgüt yapısının iç ve dış ilişkilere göre şekil alacağı, tüm örgütler için kapsayıcı bir en iyi örgüt yapısının bulunmadığı, her yerde ve koşulda geçerli bir tek örgüt yapısının olmadığı ve en iyinin durumdan duruma değişerek farklı durumlarda farklı örgütlenme biçimlerinin uygulanması gerektiği savunulur.
Durumsallık Yaklaşımı’nda çevresel faktörlerin örgüt tasarımda etkili olduğu ve yapıyı belirleyen etmenlerin teknolojik ve çevresel oldukları kabul edilir. Yaklaşımın ortaya çıkmasında çevresel koşulların örgütlerin yapılarını ve işleyişlerini ne şekilde etkilediklerini belirlemeyi amaçlayan çalışmaların etkisi büyüktür. Örgüt teorisyenlerinin, örgütsel yapı ile örgütün içinde bulunduğu koşullar arasındaki ilişkiyi araştırdıkları ve örgüt çevresi ve yapısı arasındaki ilişkinin tespiti için farklı çevresel koşullarda etkili olan farklı örgüt yapılarının tasarlanmasını önerdikleri anlaşılır. Örgüt yapısını ve işleyişini belirleyen durumsallık faktörlerini içeren örgüt ve teknoloji ile ilgili çalışmaların; Woodward (birim, kitle, süreç üretimi), Thompson, J.’nin (çözümleyici, bağlı, yoğun teknoloji), Perrow, C.’nin (rutin, rutin olmayan işler) olarak sıralandığı, örgüt ve çevre ile ilgili olanların ise; Burns, T.-Stalker, G. M. (mekanik-organik), Lawrence, P.-Lorsch, J. Emery, F.-Trist, E. L. ve Leawitt, H.’nin Elmas Modeli’nin (Diamond Shaped Model) (işler, yapı, teknoloji, insanlar) şeklinde öne çıktıkları görülür.
 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Popüler Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner