Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Ampirizm

Deneysel, görgül anlamına gelir. Kuramsal bir temele dayanmayan, duyu ve deney ile anlatılmış olan şeklinde ifade edilir. Zihin yasalarını araştıran, duyular aracılığıyla öğrenilmiş bir dışsal dünyanın varlığını öngören, başka bir deyişle doğru bilgiye yalnızca duyularla ve deney yoluyla ulaşılabileceğini inanan bir kavramlar teorisidir.

Günün Kavramı

Diyalektik

Diyalektik, müzakere etme, tartışma ve akıl yürütme metotlarının diyalog olarak gerçekleştiği, bilgiyi sınayarak edinme yöntemi olarak ifade edilir. Dünyayı farklı perspektiften görme eğilimi olarak açıklanan kavram, Antik Yunan’da soru-cevap şeklinde yürütülen diyaloglar ile geliştirilen bir tartışma, sorgulama, gerçeği arama ve ortaya çıkarma biçimi şeklinde anlatılır. 
Hegel, F. ve Marx, K. diyalektiği düşüncenin yarattığı varlığın değişme ve gelişme yöntemi şeklinde açıklar. Hegel, F.’ye göre diyalektik felsefe düşüncesi, çelişkinin merkeziliği ile ifade edilir. Çelişkilerin gerçekte var olduklarını ve gerçekliği anlamanın en uygun yolunun gelişimlerinin incelenmesi olduğunu savunan Hegel, F., sözü edilen çelişkileri tarihsel değişimi anlamak için kullanır. Hegel, F. birey düşüncesinin gelişimini diyalektik üçleme (tez, anti-tez, sentez) ile karakterize ederken, her bir tezin kendi içinde anti-tezini üreterek karşılıklı bir çarpışma sürecini doğurduğunu ve karşılıklı çarpışmanın sentez aşamasında yeni bir durum veya fikir ile çözümlendiğini vurgular. 
Marx, K. tarihsel değişim açısından çelişkilerin merkezi önemi olduğunu kabul ederken, sözü edilen çelişkilerin zihinsel irdeleme ile çözülemeyeceğini belirterek, diyalektiğin felsefenin alanından maddi dünyada temelleri olan toplumsal ilişkilerin araştırılması alanına taşınmasını sağlar. Marx, K.’nın yalnızca gerçekte var olan çelişkiler (örneğin insan doğası ve kapitalizmde emeğin koşulları arasındaki ilişki) üzerine odaklanmasının diyalektik yönteminin gelişmesine yol açtığı görülür. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Bilgi Toplumu

2. Dünya Savaşı’nı takip eden süreçte kaydedilen gelişmeler ile temelleri atılan endüstri toplumu kavramı yerine kullanılan bilgi toplumu kavramı, yeni toplumsal yapılanmayı ifade eder. Bilgi ve enformasyon üretim ve tüketimi bağlamında kullanılan kavram, enformasyon toplumu olarak da kabul edilir. Gücünü bilgi ve teknolojiden alan bilgi toplumu, sürekli öğrenme ve küreselleşme eğiliminde olarak; mal üretiminden yoğun hizmet üretimine geçilmesi ile yaşanan “ekonomik yapıdaki dönüşüm”, bilginin gücüne sahip “yeni sınıfların yükselmesi”, stratejik kaynak haline gelen “bilginin artan rolü” ve yönetimlerde kritik role sahip olan “bilişim teknolojileri” gibi özelliklere sahiptir. Bir üretim faktörü niteliği kazanan bilginin, sürekli değişimin yaşandığı bilgi toplumunun temeli olduğu görülür.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner