Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Barnard, I. C.

Barnard, I. C.’nin, örgütlerin belli hedeflere ulaşmak için geliştirdikleri işbirlikçi faaliyetlere vurgu yaparak, açık sistem örgüt modelini ortaya koyduğu görülür. Açık sistem ile örgütlerin verimlilik odaklı örgüt faaliyetlerinin koordinasyonu için araçlara gereksinim olduğunu belirtir. Rasyonel olmayan sosyal ilişkilere dayanan informel örgütlerin insan topluluğunun en doğal ve akılcı tasarlanmış birimler olduğunu ifade eder.
Barnard, I. C. iletişimin, işgörenlerin iş yapma arzuları ile örgütün genel amaçları arasındaki boşluğu doldurmak için gerekli olduğunu savunur. Barnard, I. C. biçimsel örgütün, daha büyük bir sistemin alt sistemini oluşturduğunu ve bir takım alt sistemlerden meydana geldiğini belirterek alt sistemleri; sosyal, biyolojik, bireysel ve fiziksel olmak üzere dörde ayırır. 
Barnard, I. C. “biçimsel yetki kuramı” ile çelişen “yetkinin kabul kuramını” ortaya koyar. “Biçimsel yetki kuramına” yetkinin, örgütün üst basamaklarında yer aldığı ve yukarıdan aşağıya doğru belli sınırlar içinde azaldığı vurgulanırken, örgütü davranışsal açıdan ele alan Barnard, I. C. tarafından geliştirilen “yetkinin kabul kuramına” göre yetkinin, astların kabulüne dayandığı belirtilir. Örgütlerin varlığının etkili iletişime bağlı olduğunu belirten Barnard, I. C., ileri sürdüğü “yetkinin kabul kuramını” biçimsel örgüt altında kavramlaştırdığı anlaşılır. Bu yaklaşımda yöneticinin yetkisinin astların, yöneticinin karar alma ve uygulamadaki gücünü kabul etmeleriyle gerçekleştiği kabul edilir. 
Barnard, I. C. yönetim fonksiyonlarını; haberleşme sisteminin kurulması ve devamının sağlanması, personelin tedarik ve verimliliğinin arttırılması konusunda tedbirler alınması, amaçların ve hedeflerin belirlenmesi şeklinde ayrıştırır. Haberleşmede yine bir otoriter yapı olduğunu belirterek farklılığın alttan üste doğru bir otoritenin kurulmasından kaynaklandığını söyler.

 

Günün Kavramı

Fırsatçı Davranışlar

Fırsatçı davranışlar, verilen rol ile ilgili olarak, açık veya örtülü şekilde aldatmaya yönelik faaliyetleri içeren davranışlar olarak ifade edilir. Fırsatçılık, bireylerin kendi faydalarını maksimize etme ve kendi çıkarları peşinde koşmaları anlamında kullanır. İşlem Maliyeti Yaklaşımı çerçevesinde değerlendirilen fırsatçı davranışların, ihracatçı işletme ile yabancı işletmeler arasındaki kültürel farklılık, psikolojik uzaklık, bilgi ve güç asimetrisi gibi özellikler sayesinde aracıları teşvik eden güç olarak algılandıkları görülür. Etik olmaktan uzaklaşmayan fırsatçı davranışların tehlike arz etmedikleri kabul edilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Alan Teorisi

Alan Teorisi ile Lewin, K.; insan davranışının birey ve çevrenin bir işlevi olduğunu, birey üzerinde çevrenin etkisinin gözardı edilmemesini, bireyin çevresini algılayıp yorumladığı bir yaşam alanının var olduğunu ve son olarak güdülenmenin gerginliğe neden olabilecek biyolojik, fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerden doğabileceğini belirtir. Davranışın amacının söz konusu gerginliği ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Lewin, K.’e göre, davranışların algılanmasında bireylerin yaşam alanlarında bulunan gereksinimlerin, tutumların, değerlerin ve olayların algılanması etkilidir.
Kurama göre “alan”, öyle bir bütündür ki tüm parçaları birbiriyle ilişki içinde ve biri diğerinden etkilenir.  Parçaların birlikte oluşturdukları hareket, “alanı” belirler. Alanda (bütünde) yer alan herhangi bir şeyden de tüm parçalar etkilenir. Bu kuramda bir parça, diğerinden ayrı olarak ele alınır. İnsanı anlamaya çalışırken de onu yalnızca bir parçası ile değil tümü ile anlamaya çalışmak gerekir. Yaşam alanı ile davranışı etkileyen güçler (gerilimler, değerler, enerji vb.) karşılıklı bağımlılık içinde bulunurlar. Birey veya grup birbiriyle karşılıklı etkileşen bu öğelerin dinamik bir bütünüdür. Teoride spekülasyon, yorum ve sınıflandırma yapılmaz. Teoride gözlem yapmaya, tanımlamaya ve inceleme konusu olan şeyin ne olduğunun ayrıntılı olarak tanımlanmasına önem verilir.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner