Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Duygusal Emek

Bireyin temel unsur olduğu hizmet sektöründe duyguların yönetilmesinin önem kazanması ile ortaya çıkan duygusal emek kavramı, işin gerektirdiği bazı duyguların paydaşlar tarafından gözlenerek fark edilir biçimde düzenlenmesi ve bu iyileştirmeleri beden diline yansıtmaları olarak tanımlanır. Başka bir ifadeyle duygusal emek, müşterilerini ikna etme, imaj yaratma, beklentilerini karşılama çabası ile ücret karşılığında duygularını bastırarak iş yapmaları olarak açıklanır. 
Hizmet sektörü çalışanlarının müşteri memnuniyetini yükseltmek amacıyla duygusal emek kullandıkları görülür. Zaman içinde farklı bakış açılarıyla incelenen kavramın boyutları arasında; gerçekte hissedilen duyguların gizlenerek rol yapmak şeklinde hareket edildiğini gösteren yüzeysel davranış, sergilenmesi istenen duyguların gerçekten hissedilmeye çalışılması ile rolün içselleştirilmesini sağlayan derin davranış ve rol yapamaya gerek duyulmadan sergilenen samimi davranış olarak sıralanır. 
Duygusal emeği etkileten faktörler arasında; bireysel (cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi vb.) ve örgütsel (otonomi, sosyal destek vb.) faktörler yer alır. Duygusal emeğin bireysel sonuçları arasında; iş verimliliğini arttırması, çatışmayı azaltması yer alırken, çalışanların örgütsel amaçlar doğrultusunda duygularını kontrol etmelerinin farklı boyutlarda stresi arttırdığı kabul edilir. Duygusal emeğin hizmet üreten örgütlerin amaçlarını gerçekleştirmeye katkısı bulunurken, örgüt içinde ve iş çerçevesinde sergilenen duyguların müşteri ilişkilerinde olumsuz algılanması ile işgörenlerin işten ayrılmalarına varan stres kaynaklı sorunları (iş tatminsizliği, tükenmişlik, yabancılaşma vb.) ortaya çıkarabildiği de ifade edilir. 

Günün Kavramı

Esnek Uzmanlaşma

Esnek uzmanlaşma kavramı, Piore, M. ve Sabel, C. F. ve Hirst, P. ve Zeitlin, J.’nin çalışmalarına dayandırılır. Kitle üretiminin yerini yeni bir üretim paradigmasına bıraktığının ileri sürüldüğü sözü edilen çalışmalarda yeni üretim modeli olarak esnek uzmanlaşma kavramının ifade edildiği anlaşılır. Piore, M. ve Sabel, C. F.’ye göre esnek uzmanlaşmanın yeni bir üretim paradigması olmasının yanında bireyin yabancılaşmasının giderilmesine katkı sağladığı vurgulanır. Postfordist dönemde makinenin bireyin kontrolüne girmesi ile bireyin entelektüel ve fiziksel kapasitesinde gelişim yaşanmasının, başka bir ifadeyle, gelişen teknoloji ile farklılaşan taleplerin karşılanması için insan kaynağının yeniden yapılanmasının esnek uzmanlaşma ile sağlandığı ifade edilir.
Esnek uzmanlaşmanın olduğu örgütlerde, rekabet avantajı sağlamak amacıyla farklılaşmış piyasalar için farklı üretimleri yapmaya uygun işgücü istihdamının sağlanması ile değişen tüketim taleplerine yanıt verilir.
Çağdaş Yönetim Yaklaşımları'nda örgütlenmenin postfordizm ve esnek uzmanlaşma ile ilişkilendirildiği görülür. Postfordizm; tüketim taleplerinin esnek üretim ile sağlandığı, işgücü açısından ve makineleşmede esnek uzmanlaşmanın benimsendiği, bilgi ve iletişim teknolojilerinin esneklikle kullanıldığı bir üretim yaklaşımı olarak kabul edilir. Postfordist dönemin ve esnek uzmanlaşmanın özellikleri olarak; esnek ve yatay yapılar, niş pazarlar, yetenekli işgücü, yaratıcılık ve inovasyona yönelim, artan tüketim, örgütlenme, iş yapma ve işe alım süreçlerinin yeniden yapılanmaları sıralanabilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Faydacılık

Bentham, J. ve Mill, J. S. ile ilişkilendirilen faydacılık, davranışın en yüksek sayıda birey için en yüksek düzeyde iyiliği maksimize etmeyi hedeflemesi gerektiğini belirtirken, davranışın kendisine veya davranışta bulunan özneye değil davranışın sonunda ortaya çıkan duruma bakılarak ifade edilir. Faydacılıkta en iyi veya en az kötü sonucu getiren davranış veya uygulama dikkate alınarak, doğru davranış veya uygulama seçenekleri belirlenip, seçilen eylemden etkilenen bireylerin elde edecekleri fayda ve zarar hesaplanır. Bu bağlamda, karara varmadan önce ilk yapılacak şeyin davranış veya uygulama seçeneklerinin belirlenmesi olduğu ifade edilir.
Eylemlerin, genelin mutluluğunu arttırdıkları veya azalttıkları ölçüde doğru ya da yanlış olma durumları ile ortaya konulan ilkenin faydacılık (yararcılık) olduğu savunulur. Bentham, J.'nin, hayata hazzın ve acının damgasını vurduğunu ve iyi yaşamanın haz arayışına ve acının asgari düzeye indirilmesine dayandığını ileri sürdüğü görülür. Mutluluğu hazza eşitleyen Bentham, J., bireyin mutluluğa erişebilmek için haza yönelmesi ve hayattan olabildiğince fazla haz elde etmeye çalışması gerektiğini vurgular. Mill, J. S.'nin ise; zihinsel hazlara ağırlık verilmesi gerekliliğine inandığı ve en büyük mutluluğu yaratacak kurallara uyulması ile açıkladığı “kural faydacılığı” kavramını ortaya koyduğu görülür.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner