Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Belirsizlik

Modernitenin bir ürünü olan belirsizlik (müphemlik), örgütün karar vericilerinin çevresel faktörler hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları veya örgütsel soruna yönelik geliştirilen yanıtla ilişkili belirli bir öznel bilgiden yoksun kalmaları durumu şeklinde ortaya çıkar. Örgütsel sorunun çözümü için gerekli olan bilgi ile sahip olunan bilgi arasındaki sapma, belirsizliğin seviyesini ifade etmek için kullanılır. Örgütlerin faaliyet alanları için ihtiyaç duydukları düzenli ve etkili kaynak akışına engel teşkil eden belirsizlik faktörleri arasında; çevresel karmaşıklık, çevresel dinamizm ve çevresel güçlülük yer alır. Sözü edilen belirsizlik faktörlerinin artışına bağlı olarak belirsizlik seviyesinin arttığı görülür. Planlama, örgütleme, yürütme, koordinasyon ve denetim fonksiyonlarının ön planda olduğu örgütler için belirsizliğe karşı yanıt verebilir olunarak ihtiyaç duyulan çözüm alternatiflerinin üretilmesinden örgütsel performansın olumsuz etkilendiği kabul edilir. 

Günün Kavramı

Epistemoloji

Episteme, belirli bir tarihsel dönem içinde, bilmenin egemen olduğu biçim ve yöntemler ile oluşan bilginin formu ya da bilginin düzeyi anlamına gelir. Epistemoloji, yunanca “episteme” bilgi veya bilme ve söz, akıl, bilim, açıklama, teori anlamlarında olan “logos” sözcüklerinin birleşimini içerir. Bilgi kuramı olarak adlandırılan epistemoloji; bilginin var olup olmadığı, doğruluğu, ne olduğu, nasıl elde edildiği, bilginin ve bilmenin sınırlarının ne olduğuna ilişkin sorulara yanıt arayan özetle bilindiği düşünülen şeylerin nasıl bilindiğini sorgulayan bir felsefe dalıdır. Bilginin nasıl yönlendirildiği ve gerekçelendirildiğine odaklanan epistemoloji, dünyada ne olup bittiğinin nesnel veya tarafsız olarak bilinip bilinemeyeceğini ve gerekli kanıtların toplanmasının gerekip gerekmediği konularını gündeme getirir. Epistemolojik konular, bilme eyleminin nasıl gerçekleştiği ve doğruluğun nasıl tespit edildiği, incelenen olgulara ait iddiaların bilinmesini sağlayanın ne olduğu konularının yanında bilimin merkezinde yer alırlar.

Bunu Biliyor muydunuz?

Çift Etmen Teorisi

Çift Etmen Teorisi, işgörenlerin işten beklentileri ile etkin ve verimli çalışmalarını sağlayan iş yeri koşullarını araştıran Herzberg, F. tarafından motivasyona, teşvik edici (özendirici) araçlar yönünden yaklaşılarak oluşturulmuştur. İşgörenlerin işe ilişkin tutumlarının başarı ve başarısızlıklarını belirlediklerinin kabulü ile ortaya konulan teori, motivasyon-hijyen teorisi olarak da adlandırılır. 
Örgüt içindeki işgörenlerin ihtiyaçlarının, hijyen (sağlık) ve motivasyon (güdüleyici, motive edici) olarak ifade edilen iki grup faktör ile açıklandığı vurgulanır. Örgüt için yaşamsal nitelikte oldukları ve asgari faktörler olarak kabul edildikleri belirtilen hijyen faktörlerinin, iş çevresindeki her türlü öğeyi kapsadığı ifade edilir. Hijyen faktörlerinin; işletme politikaları ve yönetim biçimi, çalışma koşulları, iş güvenliği, ast-üst ilişkileri (yönetici rolü, statü) ve ücret düzeyi (maaş) vb. iş çevresine ilişkin unsurlar bağlı olduğu görülür. İşgörenlerin tatminsizliklerini ortadan kaldırırken tam olarak güdülenmelerini sağlayan güçte olmayan hijyen faktörlerinin yanında, başarma ve psikolojik gelişme ihtiyaçları ile bağlantılı olan motivasyon faktörlerinin devreye girdikleri kabul edilir. İşin doğası ile ilgili olan motivasyon faktörlerinin; tanınma, yetki ve sorumluluk üstlenme, takdir edilme, başarı kazanma, işin çekiciliği, ilerleme ve yükselme (terfi) olanakları vb. olarak ele alındıkları görülür. 
Çift Etmen Teorisi’nin kısıtları arasında; işgörenleri motive edici unsurların karmaşıklığı, kişiden kişiye değişiklik göstermeleri başka bir ifade ile tatmin ölçütlerinin yetersizliği ve genelleme yapmak için de kâfi gelmemeleri gerekçeleri ile kullanılan yöntemin sınırlılığı, değerlendirmelerin yorumlardan yola çıkılarak yapılması, iş tatmini ve verimlilik arasındaki ilişkinin yeterince irdelenmemesi yer alır. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner