Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Fayol, H.

Organizasyon ve yönetim olgusunun kapsamlı olarak incelendiği Yönetim Süreci Yaklaşımı’nın Fayol, H. ile başladığı ifade edilir. Yönetebilmenin ayrı bir yetenek ve teknik olduğuna inanan Fayol, H., yöneticilerin fiziksel, fikirsel ve genel kültür yetenekleri, moral özellikleri, özel eğitim ve denetim nitelikleri bağlamında değerlendirme yaptıklarını ve sözü edilen değerlendirme sonucunda, organizasyonun alt basamaklarında yer alanların fiziksel, üst basamaklarda olanların ise fikirsel yeteneklere ihtiyaç duyduklarını ortaya koyar.
Fayol, H.’nin teori geliştirmek yerine yönetim pratiğine fayda sağlamayı amaçlayan modeller sunarak, üst düzey yönetimle ilişkili bir yönetim anlayışı geliştirmeye ilgi duyduğu anlaşılır. Örgütün temel işlevlerini göz önünde bulunduran Fayol, H.’nin, örgüt üst düzey yönetiminin; tahmin, planlama, örgütleme, yöneltme ve kontrol gibi kilit aktivitelerden sorumlu olduğunu belirttiği görülür. 
Fayol, H.’nin örgütün tamamını ele alarak, iyi bir örgüt tasarımı ve yönetim ilkeleri (işbölümü, yetki ve sorumluluk eşitliği, yönetim birliği, merkezileşme, hiyerarşi, emir-komuta birliği, disiplin, hakkaniyet, ücretlendirme, genel çıkarların bireysel çıkarlardan üstün olması, düzen, iş güvenliğinde denge, inisiyatif, moral güç) üzerinde durduğu görülür. Fayol, H.’ye göre bir örgütteki faaliyetler; “teknik, ticari, mali, muhasebe ve güvenlik faaliyetleri olarak sıralanırken, yönetimsel faaliyetlerin örgütün üyeleri aracılığıyla gerçekleştirilir.

Günün Kavramı

Grup Dinamikleri

Grupları çeşitli ve önemli güçlerin sistemi haline getirenin sahip oldukları dinamik özellikler olduğu kabul edilir. Bu bağlamda grup dinamiklerinin grup içindeki hareketli olan güçlerle ilişkili olduğu vurgulanır. Grubun nasıl organize edildiği ve yönetildiğinin anlatıldığı sözü edilen kavramın; rol oynama, beyin fırtınası, odak gruplar vb. birçok tekniği içerdiği ifade edilir. Grup içindeki değişmelerin grup üyelerine ve grup yapısına yansımaları olarak ifade edilen grup dinamiklerinde sosyal değişimin amaçlandığı, başka bir ifadeyle, grup dinamiklerinin grubun iç doğasına yönelik bilgilerle belirlendiği savunulur.
Klasik ve Neoklasik Yaklaşım çerçevesinde, örgüt ve yönetim etkinliğinin sağlanmasında grup olgusunun önemine işaret edildiği, örgütsel verimliliğe önem verilerek örgütün yüksek verimlilik için grup dinamiklerinin oluşturduğu ilkelerden fayda sağladığı görülür. Neoklasik Yaklaşım düşünürlerinin grup dinamiklerini; grup içi ve gruplararası karşılıklı etkileşimlerin toplumsal nedenlerinin, sonuçlarının ve bunların bireysel ve örgütsel davranışa etkilerinin değerlendirilmesi şeklinde tanımladıkları anlaşılır. Grup dinamiklerinin önde gelen düşünürleri  arasında yer alan Lewin, K., Homans, G. C. ve Moreno, J. L.,  grup dinamiklerinin ana hatlarını; örgütte çalışmakla başlayan örgüt içi ilişkiler ve gelişen ilişkilerle oluşan toplumsal gruplar, grup üyesinin örgüt yaşamı kapsamında grupla olan ilişkileri düzenlemesi, üyesi olduğu örgütün normlarını benimseyerek ve grubun bir parçası olarak tatmin olması, grup üyelerinin grubun kendisine ve amaçlarına bağlılıklarının, örgütün amaçlarına bağlılıklarına engel teşkil etmeyecek şekilde oluşması vb. konular kapsamında ortaya koydukları ifade edilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Barnard, I. C.

Barnard, I. C.’nin, örgütlerin belli hedeflere ulaşmak için geliştirdikleri işbirlikçi faaliyetlere vurgu yaparak, açık sistem örgüt modelini ortaya koyduğu görülür. Açık sistem ile örgütlerin verimlilik odaklı örgüt faaliyetlerinin koordinasyonu için araçlara gereksinim olduğunu belirtir. Rasyonel olmayan sosyal ilişkilere dayanan informel örgütlerin insan topluluğunun en doğal ve akılcı tasarlanmış birimler olduğunu ifade eder.
Barnard, I. C. iletişimin, işgörenlerin iş yapma arzuları ile örgütün genel amaçları arasındaki boşluğu doldurmak için gerekli olduğunu savunur. Barnard, I. C. biçimsel örgütün, daha büyük bir sistemin alt sistemini oluşturduğunu ve bir takım alt sistemlerden meydana geldiğini belirterek alt sistemleri; sosyal, biyolojik, bireysel ve fiziksel olmak üzere dörde ayırır. 
Barnard, I. C. “biçimsel yetki kuramı” ile çelişen “yetkinin kabul kuramını” ortaya koyar. “Biçimsel yetki kuramına” yetkinin, örgütün üst basamaklarında yer aldığı ve yukarıdan aşağıya doğru belli sınırlar içinde azaldığı vurgulanırken, örgütü davranışsal açıdan ele alan Barnard, I. C. tarafından geliştirilen “yetkinin kabul kuramına” göre yetkinin, astların kabulüne dayandığı belirtilir. Örgütlerin varlığının etkili iletişime bağlı olduğunu belirten Barnard, I. C., ileri sürdüğü “yetkinin kabul kuramını” biçimsel örgüt altında kavramlaştırdığı anlaşılır. Bu yaklaşımda yöneticinin yetkisinin astların, yöneticinin karar alma ve uygulamadaki gücünü kabul etmeleriyle gerçekleştiği kabul edilir. 
Barnard, I. C. yönetim fonksiyonlarını; haberleşme sisteminin kurulması ve devamının sağlanması, personelin tedarik ve verimliliğinin arttırılması konusunda tedbirler alınması, amaçların ve hedeflerin belirlenmesi şeklinde ayrıştırır. Haberleşmede yine bir otoriter yapı olduğunu belirterek farklılığın alttan üste doğru bir otoritenin kurulmasından kaynaklandığını söyler.

 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner