Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Belirsizlikten Kaçınma

Hofstede, G. 1967-1973 yılları arasında kültürel farklılıkları ortaya koymak amacıyla yürüttüğü çalışmasında, örgütün işgörenleri arasında işe yönelik geliştirdikleri değer ve tutum değişiklerinin tek kaynağı olara ulusal kültür farklılığını ortaya koymuştur. Çalışmanın 4 boyutundan (bireycilik/toplulukçuluk, güç mesafesi, belirsizlikten kaçınma, erillik/dişilik, zaman yönetimi) biri olan belirsizlikten kaçınma ile belirsizlik durumlarında, bireylerin ait oldukları kültür çerçevesinde sergiledikleri tutumlar açıklanmaya çalışılır. Sözü edilen boyut, bir kültürel gruba ait bireylerin belirsizlikten ne derece etkilendikleri ve kesinlik içeren inançları ne derece destekledikleri ile ilgilidir. Belirsizlikten kaçınan yapıya sahip olunması, bireylerin örgüt faaliyetleri açısından harekete geçme durumlarında belirsizlikten çekinerek tercihlerini sağlamcılık yönünde kullanmalarına sebep olur. Başka bir deyişle, belirsizlikten kaçınma, toplumun belirsizlik ve bilinmeyeni kabullenme derecesini ifade eder. Belirsiz ortamlarda rahat yaşayabilen toplumların, belirsizlikleri tehdit unsuru olarak algılamayarak, belirsizlikten kaçınan toplumlara kıyasla belirsizliği daha rahat tolere ettiklerinin saptandığı belirtilir. Belirsizlikten kaçınan toplumların stabiliteyi sağlamak için formal kurallara ihtiyaç duyarak, farklı düşünce üreten ve davranış sergileyenlere karşı daha az toleranslı oldukları ve görece daha fazla duygusallık sergiledikleri ifade edilir. Belirsizlikten kaçınmanın yüksek olduğu toplumlarda; kaygı düzeyi, iş stresi yüksek olan, değişime tepki duyan, fazla risk üstlenmeyen ve hırstan bağımsız olarak rekabetten uzak duran bireylerin olmaları beklenir. Belirsizlikten kaçınan bireylerin gelecekte oluşabilecek tehlikelere karşı, asgari zararı düşünerek önlemleri önceden aldıkları ve bu yöntemle riskten kaçındıkları görülür. Söz konusu bireylerin yazılı anlaşmaları verilen sözlerden daha fazla tercih ettikleri ifade edilir.  Belirsizlikten kaçınmanın düşük olduğu toplumlarda; belirsizliğin tehdit olarak görülmediği, rekabet ortamında risk alınarak hırsla çalışmak gibi unsurların ön planda tutularak, iş stres ve kaygı düzeylerinin düşük olduğu savunulur.

Günün Kavramı

Alan Teorisi

Alan Teorisi ile Lewin, K.; insan davranışının birey ve çevrenin bir işlevi olduğunu, birey üzerinde çevrenin etkisinin gözardı edilmemesini, bireyin çevresini algılayıp yorumladığı bir yaşam alanının var olduğunu ve son olarak güdülenmenin gerginliğe neden olabilecek biyolojik, fizyolojik ve psikolojik gereksinimlerden doğabileceğini belirtir. Davranışın amacının söz konusu gerginliği ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Lewin, K.’e göre, davranışların algılanmasında bireylerin yaşam alanlarında bulunan gereksinimlerin, tutumların, değerlerin ve olayların algılanması etkilidir.
Kurama göre “alan”, öyle bir bütündür ki tüm parçaları birbiriyle ilişki içinde ve biri diğerinden etkilenir.  Parçaların birlikte oluşturdukları hareket, “alanı” belirler. Alanda (bütünde) yer alan herhangi bir şeyden de tüm parçalar etkilenir. Bu kuramda bir parça, diğerinden ayrı olarak ele alınır. İnsanı anlamaya çalışırken de onu yalnızca bir parçası ile değil tümü ile anlamaya çalışmak gerekir. Yaşam alanı ile davranışı etkileyen güçler (gerilimler, değerler, enerji vb.) karşılıklı bağımlılık içinde bulunurlar. Birey veya grup birbiriyle karşılıklı etkileşen bu öğelerin dinamik bir bütünüdür. Teoride spekülasyon, yorum ve sınıflandırma yapılmaz. Teoride gözlem yapmaya, tanımlamaya ve inceleme konusu olan şeyin ne olduğunun ayrıntılı olarak tanımlanmasına önem verilir.

Bunu Biliyor muydunuz?

Dephi Yöntemi

Gruplarda karar alma teknikleri arasında yer alan delphi yöntemi, örgütte bir problemin çözümü için uzman bireylerin yüz yüze gelme, bir arada bulunma, karşılıklı görüşme ve tartışma yapma zorunluluğu olmadan, bir konu hakkında karara ulaşmalarını sağlayan bir teknik olarak ifade edilir. Delphi yönteminin amacı, farklı uzmanların tek bir konu üzerindeki görüşlerini toplamak ve düzenlemek şeklinde belirtilir.
Uzman bireylerin listesinin belirlenmesi ve problemin bilgisayar ağları ve diğer iletişim araçları ile aktarılması ile başlayan süreç, düşünülen görüşlerin ve önerilen uygun çözümlerin grup lideri ile paylaşılması ve sözü edilen liderin toplanan çözüm önerilerini grubun geneli ile paylaşması ile devam eder. Diğer uzmanların, iletilen görüşler hakkındaki fikir ve önerileri ile birlikte toplanan tüm önerilerden liderin fikir birliğine varması ile karara ulaşılır. Karar alınamaması durumunda süreç, aynı aşamalar çerçevesinde karara varılıncaya kadar tekrarlanır.
Delphi yönteminin avantajları arasında; karar vermede uzman görüşlerinin alınması için yüz yüze görüşmenin gerekli görülmemesi sebebi ile yüksek maliyetler ödenmesinin zorunlu olmaması, bireysel çatışmaya yer verilmemesi, grup üyelerinin karizmalarından etkilenilmemesi, fikir önerilmesinden çekinilmemesi, fikir sahipliğinin olmaması ve fikir değiştirmekten kaçınılmaması olarak sıralanır. Sözü edilen yöntemin en büyük kısıtı ise zaman alıcı olmasıdır. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner