Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Birlik Ruhu

Birlik (takım) ruhu kavramı, bir grubun ve/veya birliğin, kendini oluşturan bireylerden daha fazla anlam ifade ettiğini ortaya koymak için kullanılır. Klasik Yönetim Yaklaşımı’nın teorileri arasında yer alan Yönetim Süreci Yaklaşımı’na önemli katkılar sağlayan Fayol, H., yönetimi bir süreç olarak ele alarak, yönetim fonksiyonlarına ait çıkış yollarının örgüt üyeleri aracılığı ile bulunacağını ifade eder. Yönetim fonksiyonlarına ait uygulamaların ilkelere dayandırılması gerektiğini ileri süren Fayol, H., geliştirdiği ondört yönetim ilkesi (iş bölümü, yetki ve sorumluluk, kontrol birliği vb.) ile örgütsel verimlilikte artış sağlanacağını savunur. Ondört ilkeden biri olan birlik ruhu (personel birliği, takım ruhu) kapsamında; güçlü örgüt için işgörenler arasında bağlılık ve uyum sağlanırken emir komutanın dikkatli uygulanmasına, takımların işbirliği içinde çalışmaya teşvik edilmelerine, bireysel yeteneklerin kolektif bütünlük içerisinde sergilenmesine, birlik içinde çalışarak uyuma katkı sağlayacak yüzyüze ve doğrudan iletişimin seçilmesine dikkat çeker.   
Özetle, Fayol H.’ye göre üst yönetimin görevi; işgörenlerin motivasyonunu yükselterek yönetim faaliyetlerini kontrol ve koordine etmek ve sözü edilen faaliyetlerde inisiyatif almaya teşvik edilen işgörenleri çalışmalarının karşılığında ödüllendirerek tüm örgüt üyeleri arasında uyum ve takım ruhu yaratmaktır. 
 

Günün Kavramı

Feminist Teori

Küreselleşen dünyada toplumsal cinsiyetin giderek artan önemini ve özellikle dünya genelindeki kadınların deneyimlerinin benzersiz niteliğini vurgulayarak sosyolojik bir bakış açısı şeklinde ortaya konulan Feminist Teori, sosyal hayat ve birey deneyimine dair kadın perspektifinden geliştirilmiş genel kapsamlı ve disiplinlerarası fikirler sistemi olarak ifade edilir. Kadınların çeşitli baskıcı yapılar karşısında özgürleşiminin sağlanmasına odaklanan Feminist Teori, cinsiyetler arası orta ölçek bir teori olmanın ötesinde, yerleşik bilgiyi göreceli kılarak, düşüncede devrim yaratmayı amaçlar. Feminist örgüt teorisinin başlangıç noktasını, erkekler ve kadınlar ile ilişkili eşitlik sorunları oluşturur. Örgüt teorisinin odağında; örgüt içindeki temel kaygılar (cam tavan vb.), örgütsel demografik dağılım, kadınların kariyer hedefleri ve örgüt içi sosyal ağ yapıları vb. konular yer alır. Buna ek olarak teori kapsamında; toplumsal cinsiyet ve cinsellik eşitsizliği, çalışmanın doğasını anlamlandırma ve ailesel durumlarla ilişkisi gibi konuların bulunduğu görülür.
Toplumdaki cinsiyet eşitsizliklerini açıklamak ve söz konusu eşitsizliklerin üstesinden gelmek adına teori kapsamında ortaya çıkan birçok feminist kuram (liberal, felsefi, radikal, sosyalist, köktenci, siyah, postmodern vb.) olduğu bilinir. Küreselleşen dünyada, toplumsal cinsiyet sorunlarının giderek önem kazandığı ve kadınların dünya genelinde sahip oldukları tüm koşullarının iyileştirilmesine çalışıldığı görülür.

Bunu Biliyor muydunuz?

ERG Teorisi

Alderfer, C. tarafından geliştirilen teori kapsamında örgüt içinde “var olma” (existence), “ilişki kurma” (relatedness) ve “gelişme” (growth) ihtiyaçlarının yer aldığı görülür. Var olma ihtiyacı ile işgörenlere örgüt tarafından sağlanan maddi imkan ve fiziksel çalışma koşulları, ilişki kurma ihtiyacı ile işgörenlerin örgüt içinde kurdukları sosyal ilişkiler, gelişme ihtiyacı ile işgörenlerin bireysel yaratıcılıklarını içeren eylemlerde bulunarak kendileri veya çevreleri için yeteneklerini kullanmaları ve yeni yetenekler geliştirmeleri ihtiyaçları anlatılır. 
İhtiyaçlar arasında kesin bir sıra olmadığı ifade edilen teoride, işgörenin gereksinimlerine göre herhangi bir ihtiyacına eğilmesinin mümkün olduğu anlatılır. Alt düzeydeki ihtiyaçlar tatmin edildiğinde üst düzey ihtiyaçlara yönelim sağlanırken, üst düzey ihtiyaçlarda tatmine ulaşılamadığı noktada alt düzeyde olanların motivasyon kaynağı oldukları vurgulanır. Buna örnek olarak, var olma ve ilişki kurma ihtiyacı karşılanmayan işgörenin gelişme ihtiyacı ile motive olacağı belirtilir. Başka bir anlatımla, tatmin seviyeleri az olan ihtiyaçların motivasyon oranlarında artış görüldüğü ifade edilir. 
Birden fazla gereksinimin aynı anda çıkabileceğini belirtilen Alderfer C.’ye göre ihtiyaçların işgörenler üzerinde birlikte motivasyon sağlayabildikleri vurgulanır. Bireysel farklılıklar konusuyla uyum içinde olan kuramda, eğitim, aile geçmişi ve kültürel çevre gibi faktörlerin işgörenlerin ihtiyaçlarını etkiledikleri belirtilir. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner