Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Durkheim, E.

Durkheim, E. toplumsal olanın bireysel olan üzerinde önceliği olduğunu ve toplumun bilimsel düzeyde incelenebileceğini, ek olarak toplumsal sorunların bireylere dayandırılabileceğini belirtir. Başka bir ifadeyle sosyal olguları, objektif gözlemlerden yararlanarak bilimsel analiz ile açıklamanın önemine vurgu yapar. 
Toplumun gözlem ve ölçme ile araştırılması gereken toplumsal olgulardan (ahlak, kolektif bilinç, maddi olmayan toplumsal akımlar vb.) oluştuğunu anlatarak sosyolojiyi bir disiplin olarak ifade eder. Toplumsal olguların bireylerin yaşamları üzerindeki kısıtlayıcı etkisinden bahsederek, kendi gerçeklikleri ile incelenmeleri gerektiğini belirtir. Başka bir ifadeyle, toplumsal olguların şeyler olarak incelenmesi gerektiğini ve toplumların bireylerin yaşamlarından daha fazla bir şey ifade ettiğini öne sürer. 
Durkheim, E.’nin, modern endüstriyel toplumun ürettiği yeni bir dayanışmaya vurgu yaptığı görülür. Düşük düzeyde işbölümünün bulunduğu, inançlarla birbirine bağlı geleneksel kültürlerde yer alan kolektif bilinç ile ortaya çıkan mekanik dayanışma iken organik dayanışmanın, işbölümü ile düzenlenen ve karşılıklı bağımlılığa dayalı şekilde oluştuğunu ifade eder. Mekanik dayanışmanın baskıcı yasalarla, organik dayanışmanın ise onarıcı yasal sistemlerle ilişkili olduğunu belirtir.
Örgüt teorisinin gelişimine katkı sağlayan Durkheim, E.’nin, hiyerarşi ve görev tanımlarında var olan karşılıklı bağlılığa vurgu yaptığı, formel ve informel örgütler arasındaki farkı ortaya koyduğu ve toplumdaki işbölümünü tetikleyenin uzmanlaşmadaki artış olduğunu vurguladığı görülür. 

Günün Kavramı

ERG Teorisi

Alderfer, C. tarafından geliştirilen teori kapsamında örgüt içinde “var olma” (existence), “ilişki kurma” (relatedness) ve “gelişme” (growth) ihtiyaçlarının yer aldığı görülür. Var olma ihtiyacı ile işgörenlere örgüt tarafından sağlanan maddi imkan ve fiziksel çalışma koşulları, ilişki kurma ihtiyacı ile işgörenlerin örgüt içinde kurdukları sosyal ilişkiler, gelişme ihtiyacı ile işgörenlerin bireysel yaratıcılıklarını içeren eylemlerde bulunarak kendileri veya çevreleri için yeteneklerini kullanmaları ve yeni yetenekler geliştirmeleri ihtiyaçları anlatılır. 
İhtiyaçlar arasında kesin bir sıra olmadığı ifade edilen teoride, işgörenin gereksinimlerine göre herhangi bir ihtiyacına eğilmesinin mümkün olduğu anlatılır. Alt düzeydeki ihtiyaçlar tatmin edildiğinde üst düzey ihtiyaçlara yönelim sağlanırken, üst düzey ihtiyaçlarda tatmine ulaşılamadığı noktada alt düzeyde olanların motivasyon kaynağı oldukları vurgulanır. Buna örnek olarak, var olma ve ilişki kurma ihtiyacı karşılanmayan işgörenin gelişme ihtiyacı ile motive olacağı belirtilir. Başka bir anlatımla, tatmin seviyeleri az olan ihtiyaçların motivasyon oranlarında artış görüldüğü ifade edilir. 
Birden fazla gereksinimin aynı anda çıkabileceğini belirtilen Alderfer C.’ye göre ihtiyaçların işgörenler üzerinde birlikte motivasyon sağlayabildikleri vurgulanır. Bireysel farklılıklar konusuyla uyum içinde olan kuramda, eğitim, aile geçmişi ve kültürel çevre gibi faktörlerin işgörenlerin ihtiyaçlarını etkiledikleri belirtilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Çevresel Belirsizlik

Çevresel belirsizlik, örgütün rutin faaliyetlerine ilişkin ilgilenmek zorunda olduğu unsurlarla ilgilidir. Görev çevresinin unsurlarına odaklanan örgüt, çevresel belirsizliğini saptayabilir. Çevresel belirsizlik, örgütlerin çevresel değişimlerinin derecesini ifade etmek için kullanılır. Çevresel belirsizlik, çevresel unsurlar arası artan bağlantılara işaret eder. Çevresel bağlantılar arttıkça örgütlerin çevreyi öngörme kapasiteleri ile geleceği planlama becerileri azalır. Başka bir ifadeyle, çevresel değişimin artması örgütlerin çevrelerini tahmin etmelerini güçleştirir. Buna ek olarak çevresel olayları birbirine bağlayan nedensel ilişkileri anlamak zorlaştıkça çevrenin belirsizliğinin arttığı görülür.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Popüler Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner