Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Büropatoloji

Büropatoloji, Bürokrasi Yaklaşımı’na yöneltilen eleştirilerden biri olarak kabul edilir. Thompson, V.A. tarafından, örgütsel değerlerin diğer değerlerin önüne geçtiği durumlarda ortaya çıkan bir hastalık olarak nitelendirilir. Örgüt yapılarında, her bireyin kendini, bürosunun önemli ve vazgeçilmez bir elemanı olarak görmesi fikri ile oluşan büropatoloji, otorite, güç ve mevki istismarları, kanunsuzluk, sabotaj gibi sorunların mevcut olduğuna işaret eder. Bu yapılarda yer alan sorunlar arasında; yeniliğe direnme, büronun iyileştirilmesine karşı durma, örgüt üyelerine karşı davranışlarda tarafsızlık ve gayri şahsilik ilkelerinin uygulanmaması sayılabilir. Sistemde varlığı tespit edilen büropatolojinin işaret ettiği problemin, bireylerin hatalarından değil, örgütün yapısının bireyi hata yapmaya zorlamasından kaynaklandığı ileri sürülür. 

Günün Kavramı

Fenomenoloji

Fenomenoloji; Yunanca görüntü, açık olan, kendisini gösteren anlamına gelen, phainomenon ve bilim/bilgi anlamına gelen logos kelimelerinden meydana gelir. Kavramın ilk olarak Hegel, W. F. tarafından ortaya atıldığı, Husserl, E. tarafından yaygınlaştırıldığı görülür. Fenomenolojik yaklaşım kapsamında, olayların bireye göründüğü haliyle temel özelliklerine dayanarak gözlenmesi ve betimlenmesinin başka bir ifadeyle esas olana indirgenmesinin amaçlandığı ifade edilir. Sosyal olguların nasıl algılandığına önem veren bir bakış açısına dayanan fenomenoloji, örgütsel çalışmalara yöne veren önemli bir felsefi yaklaşım olarak ele alınır. Sosyal olguların kişilerin bilinçleri ile şekillendiğini savunan fenomenoloji, sözü edilen sosyal olguları yaşamın içinde deneyimlendikleri halleri ile inceler. Başka bir ifadeyle, bilinçli bir biçimde algılanan sosyal olguların düşünülenden farklı olabileceğini ortaya koyarak, olayların gözlemciye nasıl göründüğünü, gözlemcinin deneyimlerini inceleyerek anlamaya çalışır. 
Sosyal dünyayı anlamada pozitivist bilimselliğe karşı alternatif bir bakış açısı sunan fenomenolojinin, örgütsel analizin odağına örgüte ait aktörlerin sübjektif yorumlarını anlamayı yerleştirdiği görülür.

Bunu Biliyor muydunuz?

Dış Kaynaklardan Yararlanma

Dış kaynaklardan yararlanma, örgüt yönetiminin belirlediği temel yetenek alanlarının dışında kalan işlerin, başka örgütlerden edinilmesi olarak tanımlanır. Başka bir ifadeyle, örgütlerin belirli faaliyetlerini bir başka örgüt aracılığı ile sözleşme dahilinde yürütmeleri olarak anlatılır.
Örgütün dış kaynak kullandığı işin, genellikle diğer örgütün uzmanlaştığı temel yeteneği olduğu kabul edilir. Bu yaklaşımı uygulayan örgüt, işin sonunda nasıl bir sonuca ulaşmak istediğini belirterek, süreci konusunda uzmanlaşmış diğer örgüte bırakır. 
Dış kaynaklardan yararlanma yoluna giden örgütler tarafından, sabit maliyetleri değişken maliyetlere dönüştürme, riski azaltma, tedarikçiden gelecek olan bilgi ve yenilikleri değerlendirme vb. amaçlanır. Başka bir ifadeyle, örgütlerin dış kaynak kullanımına başvurmalarının nedenleri arasında; esneklik kazanma, hızlı karar alma, örgüt içi uzmanlaşma, riski azaltma, kaliteyi arttırma ve maliyetleri azaltma yer alır. 
Dış kaynaklardan yararlanma, örgütün temel yeteneklerine konsantre olarak rekabet üstünlüğü elde etmesini sağlar. Temel yeteneklerini doğru belirleyen örgütlerin, temel yetenek alanlarının dışında kalan faaliyetlere yönelik dış kaynak kullanımından yararlanarak yoğun rekabet ortamında stratejik üstünlüğe sahip oldukları ifade edilir.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner