Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Chicago Okulu

Chicago Okulu, sosyoloji biliminde yoğunlaşarak oluşturulan disiplinlerarası niteliğe sahip çalışmalar ve sembolik etkileşimcilik alanında yapılan araştırmalar ile örgüt teorisi kapsamında ortaya konulan bilimsel bir akım olarak kabul edilir. Chicago Okulu kapsamında, örgütsel aktörler arası etkileşimin örgütsel yaşamı şekillendirmesi konusuna odaklanılarak, sembolik etkileşimcilik kaynaklı örgüt teorisi çalışmalarına zemin hazırlandığı görülür.
Pragmatizm felsefesine dayanan Chicago Okulu teorisyenleri arasında; Dewey, J., Herbert, M., Blumer, H., Hughes E., Park, R. E. VE Mead, G. H. gibi sosyologların yer aldığı görülür. Örgütsel olguların bireylerin eylemlerini şekillendiren ve karşılıklı iletişimleri sonucu oluşan ortak anlamlarına dayalı kolektif eylemler oldukları savunulur. 

Günün Kavramı

Dephi Yöntemi

Gruplarda karar alma teknikleri arasında yer alan delphi yöntemi, örgütte bir problemin çözümü için uzman bireylerin yüz yüze gelme, bir arada bulunma, karşılıklı görüşme ve tartışma yapma zorunluluğu olmadan, bir konu hakkında karara ulaşmalarını sağlayan bir teknik olarak ifade edilir. Delphi yönteminin amacı, farklı uzmanların tek bir konu üzerindeki görüşlerini toplamak ve düzenlemek şeklinde belirtilir.
Uzman bireylerin listesinin belirlenmesi ve problemin bilgisayar ağları ve diğer iletişim araçları ile aktarılması ile başlayan süreç, düşünülen görüşlerin ve önerilen uygun çözümlerin grup lideri ile paylaşılması ve sözü edilen liderin toplanan çözüm önerilerini grubun geneli ile paylaşması ile devam eder. Diğer uzmanların, iletilen görüşler hakkındaki fikir ve önerileri ile birlikte toplanan tüm önerilerden liderin fikir birliğine varması ile karara ulaşılır. Karar alınamaması durumunda süreç, aynı aşamalar çerçevesinde karara varılıncaya kadar tekrarlanır.
Delphi yönteminin avantajları arasında; karar vermede uzman görüşlerinin alınması için yüz yüze görüşmenin gerekli görülmemesi sebebi ile yüksek maliyetler ödenmesinin zorunlu olmaması, bireysel çatışmaya yer verilmemesi, grup üyelerinin karizmalarından etkilenilmemesi, fikir önerilmesinden çekinilmemesi, fikir sahipliğinin olmaması ve fikir değiştirmekten kaçınılmaması olarak sıralanır. Sözü edilen yöntemin en büyük kısıtı ise zaman alıcı olmasıdır. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Durkheim, E.

Durkheim, E. toplumsal olanın bireysel olan üzerinde önceliği olduğunu ve toplumun bilimsel düzeyde incelenebileceğini, ek olarak toplumsal sorunların bireylere dayandırılabileceğini belirtir. Başka bir ifadeyle sosyal olguları, objektif gözlemlerden yararlanarak bilimsel analiz ile açıklamanın önemine vurgu yapar. 
Toplumun gözlem ve ölçme ile araştırılması gereken toplumsal olgulardan (ahlak, kolektif bilinç, maddi olmayan toplumsal akımlar vb.) oluştuğunu anlatarak sosyolojiyi bir disiplin olarak ifade eder. Toplumsal olguların bireylerin yaşamları üzerindeki kısıtlayıcı etkisinden bahsederek, kendi gerçeklikleri ile incelenmeleri gerektiğini belirtir. Başka bir ifadeyle, toplumsal olguların şeyler olarak incelenmesi gerektiğini ve toplumların bireylerin yaşamlarından daha fazla bir şey ifade ettiğini öne sürer. 
Durkheim, E.’nin, modern endüstriyel toplumun ürettiği yeni bir dayanışmaya vurgu yaptığı görülür. Düşük düzeyde işbölümünün bulunduğu, inançlarla birbirine bağlı geleneksel kültürlerde yer alan kolektif bilinç ile ortaya çıkan mekanik dayanışma iken organik dayanışmanın, işbölümü ile düzenlenen ve karşılıklı bağımlılığa dayalı şekilde oluştuğunu ifade eder. Mekanik dayanışmanın baskıcı yasalarla, organik dayanışmanın ise onarıcı yasal sistemlerle ilişkili olduğunu belirtir.
Örgüt teorisinin gelişimine katkı sağlayan Durkheim, E.’nin, hiyerarşi ve görev tanımlarında var olan karşılıklı bağlılığa vurgu yaptığı, formel ve informel örgütler arasındaki farkı ortaya koyduğu ve toplumdaki işbölümünü tetikleyenin uzmanlaşmadaki artış olduğunu vurguladığı görülür. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner