Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Beklenti Kuramı

Motivasyon teorilerinden, bireylerin nasıl güdülendiklerinin bulunmaya çalışıldığı “süreç kuramları” arasında yer alır. Bireylerin performanslarını yükseltmek için sarf ettikleri çaba ve elde edecekleri ödüle verdikleri değer ile ödüle ulaşma ihtimalini algılamaları olarak tanımlanan teoridir. Teoride bir davranış eğiliminin, davranışın sonucuna ilişkin beklentisine ve sonucun birey için çekiciliğine bağlı olduğu anlatılır. Bireyler, olumlu bir performans değerleme elde edeceklerini bildiklerinde, yüksek düzeyde çaba göstererek ve olumlu performanslarına yönelik olarak, bireysel hedeflerini tatmin edici ödüllerin sahibi olurlar. Vroom, A. V. H. ‘un (1964) oluşturduğu motivasyon teorisinde, bireysel davranış, davranışın sonuçlarının algılanan değerine (valans, çekicilik) göre açıklanır. Bireyler, hedeflerine ulaşmak için performans-ödül hesabını yaparak, bilinçli bir şekilde tercihlerini yaparlar. Modelde, çabanın sonucunda performansa ulaşmak “beklenti”, performansın bireye ödül getirmesi “araçsallık”, ödülün bireyin gözündeki değeri “çekicilik” kavramları ile açıklanır. Beklenti Teorisi, bireylerin işlerinde güdülenmeme sebeplerini ortaya koyar. Her bireyin güdülenmesini açıklayacak evrensel ilkeleri belirlemenin olanaklı olmadığını ifade eden Vroom, A. V. H.’un oluşturduğu teoriyi Porter, L. W. ve Lawler, E. E. geliştirirler. Harcanan çabanın doğrudan performansı yönlendirmediğini ifade eden Porter, L. W. ve Lawler,  E. E. çaba ve performans arasına; bireyin “kişisel beceri ve özelliklerini”, “rol algısını” ve “içsel ve dışsal ödüllerinin doğasını (bireyin kendi veya işyeri kaynaklı ödüller)” dahil ederek, söz konusu değişkenlerin daha iyi performansı sağladıklarını savunurlar. 
 

Günün Kavramı

Durkheim, E.

Durkheim, E. toplumsal olanın bireysel olan üzerinde önceliği olduğunu ve toplumun bilimsel düzeyde incelenebileceğini, ek olarak toplumsal sorunların bireylere dayandırılabileceğini belirtir. Başka bir ifadeyle sosyal olguları, objektif gözlemlerden yararlanarak bilimsel analiz ile açıklamanın önemine vurgu yapar. 
Toplumun gözlem ve ölçme ile araştırılması gereken toplumsal olgulardan (ahlak, kolektif bilinç, maddi olmayan toplumsal akımlar vb.) oluştuğunu anlatarak sosyolojiyi bir disiplin olarak ifade eder. Toplumsal olguların bireylerin yaşamları üzerindeki kısıtlayıcı etkisinden bahsederek, kendi gerçeklikleri ile incelenmeleri gerektiğini belirtir. Başka bir ifadeyle, toplumsal olguların şeyler olarak incelenmesi gerektiğini ve toplumların bireylerin yaşamlarından daha fazla bir şey ifade ettiğini öne sürer. 
Durkheim, E.’nin, modern endüstriyel toplumun ürettiği yeni bir dayanışmaya vurgu yaptığı görülür. Düşük düzeyde işbölümünün bulunduğu, inançlarla birbirine bağlı geleneksel kültürlerde yer alan kolektif bilinç ile ortaya çıkan mekanik dayanışma iken organik dayanışmanın, işbölümü ile düzenlenen ve karşılıklı bağımlılığa dayalı şekilde oluştuğunu ifade eder. Mekanik dayanışmanın baskıcı yasalarla, organik dayanışmanın ise onarıcı yasal sistemlerle ilişkili olduğunu belirtir.
Örgüt teorisinin gelişimine katkı sağlayan Durkheim, E.’nin, hiyerarşi ve görev tanımlarında var olan karşılıklı bağlılığa vurgu yaptığı, formel ve informel örgütler arasındaki farkı ortaya koyduğu ve toplumdaki işbölümünü tetikleyenin uzmanlaşmadaki artış olduğunu vurguladığı görülür. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Gestalt Teorisi

Gesalt, çevresel uyaranların örgütlenmiş formu başka bir ifadeyle, uyaranların bütünsel algısını vurgulayan görüş olarak tanımlanır. Alman psikologlar Wertheimer, M., Koffka, K. ve Köhler, W. tarafından geliştirilen Gestalt Teorisi, bireyin, bir biçimin tanınmasını sağlayan algı sürecini anlamak üzerine oluşturulan teori olarak ifade edilir. Gestalt Teorisi’ne göre tüm zihinsel edimlerde anlamın durumun bütününün algısından çıkarak bir bütün olarak algılandığı, öğelere böl-topla tekniği ile yaklaşıldığında anlamın gözden kaçtığı vurgulanır. 
Gestalt Teorisi, parçaları oluşturan bütünün, parçaların toplamından daha fazla bir anlam oluşturduğu temeline dayanır. Bütün, yalnızca bileşenleri ile değil, aynı zamanda bileşenlerinin her birinin karşılıklı ilişkilerine göre belirlenir. Gestalt Teorisi’ne göre gestaltın, bir gereksinimin doyuma ulaşmasıyla tamamlandığı belirtilir. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner