Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Esnek Uzmanlaşma

Esnek uzmanlaşma kavramı, Piore, M. ve Sabel, C. F. ve Hirst, P. ve Zeitlin, J.’nin çalışmalarına dayandırılır. Kitle üretiminin yerini yeni bir üretim paradigmasına bıraktığının ileri sürüldüğü sözü edilen çalışmalarda yeni üretim modeli olarak esnek uzmanlaşma kavramının ifade edildiği anlaşılır. Piore, M. ve Sabel, C. F.’ye göre esnek uzmanlaşmanın yeni bir üretim paradigması olmasının yanında bireyin yabancılaşmasının giderilmesine katkı sağladığı vurgulanır. Postfordist dönemde makinenin bireyin kontrolüne girmesi ile bireyin entelektüel ve fiziksel kapasitesinde gelişim yaşanmasının, başka bir ifadeyle, gelişen teknoloji ile farklılaşan taleplerin karşılanması için insan kaynağının yeniden yapılanmasının esnek uzmanlaşma ile sağlandığı ifade edilir.
Esnek uzmanlaşmanın olduğu örgütlerde, rekabet avantajı sağlamak amacıyla farklılaşmış piyasalar için farklı üretimleri yapmaya uygun işgücü istihdamının sağlanması ile değişen tüketim taleplerine yanıt verilir.
Çağdaş Yönetim Yaklaşımları'nda örgütlenmenin postfordizm ve esnek uzmanlaşma ile ilişkilendirildiği görülür. Postfordizm; tüketim taleplerinin esnek üretim ile sağlandığı, işgücü açısından ve makineleşmede esnek uzmanlaşmanın benimsendiği, bilgi ve iletişim teknolojilerinin esneklikle kullanıldığı bir üretim yaklaşımı olarak kabul edilir. Postfordist dönemin ve esnek uzmanlaşmanın özellikleri olarak; esnek ve yatay yapılar, niş pazarlar, yetenekli işgücü, yaratıcılık ve inovasyona yönelim, artan tüketim, örgütlenme, iş yapma ve işe alım süreçlerinin yeniden yapılanmaları sıralanabilir. 

Günün Kavramı

Bilgi Toplumu

2. Dünya Savaşı’nı takip eden süreçte kaydedilen gelişmeler ile temelleri atılan endüstri toplumu kavramı yerine kullanılan bilgi toplumu kavramı, yeni toplumsal yapılanmayı ifade eder. Bilgi ve enformasyon üretim ve tüketimi bağlamında kullanılan kavram, enformasyon toplumu olarak da kabul edilir. Gücünü bilgi ve teknolojiden alan bilgi toplumu, sürekli öğrenme ve küreselleşme eğiliminde olarak; mal üretiminden yoğun hizmet üretimine geçilmesi ile yaşanan “ekonomik yapıdaki dönüşüm”, bilginin gücüne sahip “yeni sınıfların yükselmesi”, stratejik kaynak haline gelen “bilginin artan rolü” ve yönetimlerde kritik role sahip olan “bilişim teknolojileri” gibi özelliklere sahiptir. Bir üretim faktörü niteliği kazanan bilginin, sürekli değişimin yaşandığı bilgi toplumunun temeli olduğu görülür.

Bunu Biliyor muydunuz?

Bilişsel Çelişki Kuramı

Festinger, L. (1957) tarafından geliştirilen kuramda, tutumun bilişsel ve duygusal bileşenlerinin davranışsal bileşenlerden etkilendiği ve bireyin değişik bir davranışta bulunduğunda tutumunun değiştiği vurgulanır. Başka bir ifadeyle, Bilişsel Çelişki Kuramı, bireylerin tutumlarını değiştirmenin yolunun davranışlarını değiştirmekten geçtiğini ortaya koyar. Düşük çelişki ve uyumsuzluk düzeyinde, durağan ve kararlı bir denge durumu içinde yaşamayı isteyen bireylerin, çelişki yaratan bilişlerden, duygu ve davranışlardan kaçındıkları, biliş öğeleri arasında bir tutarlılık oluşturmaya ve mevcut tutarlılığı korumaya çalıştıkları belirtilir. Tutum değişim sürecinin anlatıldığı kuramda bireylerin temel eğilimi olarak, bilişsel tutarlılığı olabildiğince sağlamak ve korumak ifade edilir. 
Çelişkiyi azaltmaya yönelik bilişsel öğeler değişmediğinde veya bilişsel öğelerin yenileri ortaya çıktığında, çelişki ve tutarsızlıkla kalamayan bireylerin tutarlılığı destekleyen ve bilişsel sonuçları olan davranışlara yöneldikleri görülür. Çelişkinin kaynağına göre bilişsel tutarlılık, çelişki yaratan unsurun değiştirilmesi ile sağlanır. Çelişen öğelerin sayısının azaltılırken uyuşan öğelerin sayısının arttırılması, çelişen öğelerin öneminin azaltılmasının yanında uyuşan öğelerin öneminin arttırılması veya her iki yolun birlikte kullanılması ile bilişsel çelişkinin azaltılmaya veya indirgenmeye çalışıldığı anlaşılır. Başka bir ifadeyle, tutumlara ters düşen davranışlarda bulunmanın bilişsel çelişkiye neden olduğu, çelişkinin büyüklüğüne bağlı olarak çelişkiyi; “çelişkiye neden olan davranışı geri çekerek, çelişkinin önemli olmadığını kabullenerek veya tutumları davranış doğrultusunda değiştirerek” azaltmanın mümkün olduğu anlatılır. 

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner