Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Etnosantrizm

Etnosantrizm, etimolojik olarak Yunancada ulus anlamına gelen “ethnos” ve merkez anlamına gelen “kentron” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Hayatın her alanında kendini gösterebilen bir olgu olan etnosantrizm öncelikle, grubun kendi kültürünü ve değerlerini merkeze koyarak diğer kültürleri değerlendirmek için ölçüt olarak kullanması şeklinde açıklanır. Başka bir ifadeyle etnosantrizm, bir grubun etnik kökeni sebebiyle sahip olduğu sosyal ve kültürel özelliklerin diğer grupların sahip olduklarından daha değerli olduğunu düşünmesi olarak ifade edilir. 
Grubun eşsizliği ve grup üyelerinin bağlarının kuvveti üzerinden yapılan değerlendirme ile farklı kültürlere ait grupların, içinde bulunulan grubun standartlarına ve değerlerine göre anlaşılmaya çalışıldığı görülür. Başka bir ifadeyle bireylerin diğerlerini, içinde bulundukları etnik grup veya kültürü merkeze alarak değerlendirmeleri sağlanır. 
Etnosantrizm ile grup üyelerinin üstün gördükleri niteliklerin doğrudan ve açık veya dolaylı ve net olmayan anlatımlarla ifade edilmesi ile ötekilik algısının yaratılarak toplumsal sorunların ortaya çıktığı görülür. Bu bağlamda, toplumsal sorun yaratan etnosantrik davranışlara örnek olarak; grup içi kayırma veya gruplar arası kışkırtma ve tahrik ile beslenen düşmanlık ve nefret sayılabilir. 

Günün Kavramı

Belirsizlikten Kaçınma

Hofstede, G. 1967-1973 yılları arasında kültürel farklılıkları ortaya koymak amacıyla yürüttüğü çalışmasında, örgütün işgörenleri arasında işe yönelik geliştirdikleri değer ve tutum değişiklerinin tek kaynağı olara ulusal kültür farklılığını ortaya koymuştur. Çalışmanın 4 boyutundan (bireycilik/toplulukçuluk, güç mesafesi, belirsizlikten kaçınma, erillik/dişilik, zaman yönetimi) biri olan belirsizlikten kaçınma ile belirsizlik durumlarında, bireylerin ait oldukları kültür çerçevesinde sergiledikleri tutumlar açıklanmaya çalışılır. Sözü edilen boyut, bir kültürel gruba ait bireylerin belirsizlikten ne derece etkilendikleri ve kesinlik içeren inançları ne derece destekledikleri ile ilgilidir. Belirsizlikten kaçınan yapıya sahip olunması, bireylerin örgüt faaliyetleri açısından harekete geçme durumlarında belirsizlikten çekinerek tercihlerini sağlamcılık yönünde kullanmalarına sebep olur. Başka bir deyişle, belirsizlikten kaçınma, toplumun belirsizlik ve bilinmeyeni kabullenme derecesini ifade eder. Belirsiz ortamlarda rahat yaşayabilen toplumların, belirsizlikleri tehdit unsuru olarak algılamayarak, belirsizlikten kaçınan toplumlara kıyasla belirsizliği daha rahat tolere ettiklerinin saptandığı belirtilir. Belirsizlikten kaçınan toplumların stabiliteyi sağlamak için formal kurallara ihtiyaç duyarak, farklı düşünce üreten ve davranış sergileyenlere karşı daha az toleranslı oldukları ve görece daha fazla duygusallık sergiledikleri ifade edilir. Belirsizlikten kaçınmanın yüksek olduğu toplumlarda; kaygı düzeyi, iş stresi yüksek olan, değişime tepki duyan, fazla risk üstlenmeyen ve hırstan bağımsız olarak rekabetten uzak duran bireylerin olmaları beklenir. Belirsizlikten kaçınan bireylerin gelecekte oluşabilecek tehlikelere karşı, asgari zararı düşünerek önlemleri önceden aldıkları ve bu yöntemle riskten kaçındıkları görülür. Söz konusu bireylerin yazılı anlaşmaları verilen sözlerden daha fazla tercih ettikleri ifade edilir.  Belirsizlikten kaçınmanın düşük olduğu toplumlarda; belirsizliğin tehdit olarak görülmediği, rekabet ortamında risk alınarak hırsla çalışmak gibi unsurların ön planda tutularak, iş stres ve kaygı düzeylerinin düşük olduğu savunulur.

Bunu Biliyor muydunuz?

Determinizm

Belirlenimci dünya görüşü olarak nitelendirilen determinizm ile her olayın bir nedeni olduğu ve tüm evrenin nedensel yasalar tarafından yönetildiği belirtilir. Başka ifadeyle determinizm, başlangıçtaki koşul ve durumların sonraki durumlar üzerindeki belirleyiciliği ve evrensel yasalara bağlı öngörülebilirliğini savunan felsefi görüş olarak kabul edilir. Evrenin bugünkü durumu, fiziksel yasaların ve evrenin başlangıç koşullarının bir çıktısı olarak vurgulanan determinizmde, evrensel nedensellik ile her olayın evrensel yasalarla uyumlu yeterli nedenselliğe sahip olduğu savunulur. Başka bir ifadeyle determinizm ile tüm olayların belirlenmiş olduğunu kabul edilir.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner