Yönetim Sözlüğü

Aranan Kavram

Etnosantrizm

Etnosantrizm, etimolojik olarak Yunancada ulus anlamına gelen “ethnos” ve merkez anlamına gelen “kentron” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Hayatın her alanında kendini gösterebilen bir olgu olan etnosantrizm öncelikle, grubun kendi kültürünü ve değerlerini merkeze koyarak diğer kültürleri değerlendirmek için ölçüt olarak kullanması şeklinde açıklanır. Başka bir ifadeyle etnosantrizm, bir grubun etnik kökeni sebebiyle sahip olduğu sosyal ve kültürel özelliklerin diğer grupların sahip olduklarından daha değerli olduğunu düşünmesi olarak ifade edilir. 
Grubun eşsizliği ve grup üyelerinin bağlarının kuvveti üzerinden yapılan değerlendirme ile farklı kültürlere ait grupların, içinde bulunulan grubun standartlarına ve değerlerine göre anlaşılmaya çalışıldığı görülür. Başka bir ifadeyle bireylerin diğerlerini, içinde bulundukları etnik grup veya kültürü merkeze alarak değerlendirmeleri sağlanır. 
Etnosantrizm ile grup üyelerinin üstün gördükleri niteliklerin doğrudan ve açık veya dolaylı ve net olmayan anlatımlarla ifade edilmesi ile ötekilik algısının yaratılarak toplumsal sorunların ortaya çıktığı görülür. Bu bağlamda, toplumsal sorun yaratan etnosantrik davranışlara örnek olarak; grup içi kayırma veya gruplar arası kışkırtma ve tahrik ile beslenen düşmanlık ve nefret sayılabilir. 

Günün Kavramı

ERG Teorisi

Alderfer, C. tarafından geliştirilen teori kapsamında örgüt içinde “var olma” (existence), “ilişki kurma” (relatedness) ve “gelişme” (growth) ihtiyaçlarının yer aldığı görülür. Var olma ihtiyacı ile işgörenlere örgüt tarafından sağlanan maddi imkan ve fiziksel çalışma koşulları, ilişki kurma ihtiyacı ile işgörenlerin örgüt içinde kurdukları sosyal ilişkiler, gelişme ihtiyacı ile işgörenlerin bireysel yaratıcılıklarını içeren eylemlerde bulunarak kendileri veya çevreleri için yeteneklerini kullanmaları ve yeni yetenekler geliştirmeleri ihtiyaçları anlatılır. 
İhtiyaçlar arasında kesin bir sıra olmadığı ifade edilen teoride, işgörenin gereksinimlerine göre herhangi bir ihtiyacına eğilmesinin mümkün olduğu anlatılır. Alt düzeydeki ihtiyaçlar tatmin edildiğinde üst düzey ihtiyaçlara yönelim sağlanırken, üst düzey ihtiyaçlarda tatmine ulaşılamadığı noktada alt düzeyde olanların motivasyon kaynağı oldukları vurgulanır. Buna örnek olarak, var olma ve ilişki kurma ihtiyacı karşılanmayan işgörenin gelişme ihtiyacı ile motive olacağı belirtilir. Başka bir anlatımla, tatmin seviyeleri az olan ihtiyaçların motivasyon oranlarında artış görüldüğü ifade edilir. 
Birden fazla gereksinimin aynı anda çıkabileceğini belirtilen Alderfer C.’ye göre ihtiyaçların işgörenler üzerinde birlikte motivasyon sağlayabildikleri vurgulanır. Bireysel farklılıklar konusuyla uyum içinde olan kuramda, eğitim, aile geçmişi ve kültürel çevre gibi faktörlerin işgörenlerin ihtiyaçlarını etkiledikleri belirtilir. 

Bunu Biliyor muydunuz?

Atıf/Atfetme

Atıf, bireylerin algıladıkları olayların, eylemlerin ve davranışların açıklanması, kaynaklarının saptanması, gerçekliklerinin kavranması, öngörülmesi ve gerçekliklerine hakim olunması süreçlerini içeren özel bir çıkarımdır. Anlam düzeyinde artı değer üretmeyi sağlayan atıf, olaylara bir neden arayarak çevreyi tutarlı ve istikrarlı bir şekilde algılamayı sağlayan bilişsel ve sosyal bir etkinliktir. Bireyler, bilişsel bir bütün olarak algıladıkları diğerlerinin davranışlarını yorumlarken, nedenlerine inerek ve niçin meydana geldiklerini ortaya çıkararak atfetme sürecini yaşarlar. Bireyin diğerlerinin davranışlarına nedensellik yüklemesi ile sözü edilen davranışların öngörülmesi sağlanarak, dünyanın daha tutarlı ve kontrol edilebilir olarak algılanması mümkün olur.

Kelime Öner

Son Aranan Kavramlar

    Popüler Kavramlar

    Yeni Eklenen Kavramlar

    Kitap Öner